Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce haber kanallarının adaleti gözetmek adına adayları canlı yayına çıkardığı günlerde neredeyse her akşam başka başka kanallarda endam gösteren Muharrem İnce, İstanbul’un fethinin 567. Yıl dönümü nedeniyle yayını kesilip Cumhurbaşkanı'nın konuşmasına yer verilince sinirlenip stüdyoyu terk etmişti hatırlarsanız.

Oysa bunun böyle olacağını yayına girmeden önce kendisine söylemişler, oda peki demiş. Sonrasında soru sormak için gelen bayan gazetecileri azarlarcasına konuşması ve stüdyoyu terk etmesi aldatmacadan öte gidemedi.

Ama bir yerde kendi adına doğru yaptı Muharrem İnce. Nasıl mı?

Muharrem İnce şu anda CHP üyesi olmaktan başka hiçbir sıfatı bulunmayan bir adam, bilindiği üzere artık milletvekili de değil.

CHP'nin eski cumhurbaşkanı adayı. Hepsi bu.
Sıradan bir taşra politikacısı. Eskiden fizik hocasıymış.

Adını unutturmamaya, bir şekilde "siyasi hayata tutunmaya" çalışıyor.

Ama dediğim gibi kurnaz adam, Global TV’deki yayından,  Cumhurbaşkanı çıktığında bağlanmamız lazım dendiğinde tamam demesine rağmen karar değiştiren, gündem olabilmek adına yayını terk eden ve böylelikle daha fazla adından söz ettirmeyi başaran Muharrem İnce aslında amacına ulaşmış durumda.

Bakın herkes bir şekilde ondan bahsediyor, herkes yazılar yazıyor.

Yayını terk etmeseydi, kimsenin TV’ye çıktığından bile haberi olmayacaktı, büyük ihtimalle ve kimse yazı yazmaya değer bile bulamayacaktı.
 

Karaoğlan’ın 70’li yıllarda aldığı yüzde 42’sinden sonra yüzde 31’le en yüksek oyu almasına rağmen partiden adeta aforoz edilen Muharrem İnce’nin youtube’dan galiba yine köyünden yaptığı açıklama çok çarpıcı.

İstikrarlı bir inişle siyaset sahnesinden çekileceği öngörülen ve bunu geciktirmek amacıyla her türlü denemeyi yapacağı belli olan Muharrem İnce’nin bundan sonraki gösterimde neler yapabileceğini tahmin edebiliyorum.