Dün sabah Fox TV'de Bahadır Erdem simli bir hocamız istismara yönelik suçlarla ilgili açıklamalar yapıyordu.
Tecavüz ve diğer cinsel içerikli suçlarda ceza arttırmanın çözüm olmadığını hatta idamın iç bir şeyin çözümü olmadığını dile getirilordu.
Sevgili Bahadır Hocam, 
davulun sesi uzaktan hoş geliyor tabi ki...
Allah uzak etsin hepimizden ama bu suç sizin kızınızın başınıza gelmiş olsa böylesine rahat akademik dille konuşabilecek miydiniz...
Hocam ateş düştüğü yeri yakar sözü sizin malumuz çok yerinde bir sözdür...
Böyle konuşmalardan önce hemde İsmali Küçükkaya'nın 'Çalarsaat' gibi çok izlenen bir haber programında bunları söylemeden önce keşke böyle bir suçla marşı karşıya kalmış bir kızımızın ailesiyle görüşseydiniz...
Acaba yine bu sözleri söyleyebilecek miydiniz.
Hocamızın bunun dışındaki tüm sözlerine katılıyorum ve en önemlisi 'yakın temas'la ilgili aktardığı bilgiler bence hayati bin önem taşıyor. 
Ne diyor Bahadır hoca.
"Çocuklarınıza öğretin... anneniz, babanız, ağabeyiniz, nineniz dedeniz, halanız, teyzeniz, amcanız, dayınız  size sarılırsa en azından sırtınıza sıvazlarsa, yanağınızı  okşarsa bu size olan sevgilerinden kaynaklanır. Ama tanımadığınız bir yabancı size temasta bulunursa bunu hemen annenize babanıza aktarın. Yaş olarak biraz büyükçe ise çocuğunuzun hemen karakola gitmesini söyleyiniz... Çockularınıza bunu öğretin çünkü çocuklar yalan söyleyemezler... Olanı olduğu gibi aktarırlar..."
Evet, demek ki neymiş, çocuklarımıza bir yabancı sevgiyle yaklaşma halinde ona nasıl davr

anması gerektiğini hem anneler babalar hem okuldaki öğretmenleri öğretecek...
Cezalar caydırıcı olması için de gereken düzenlemeler yapılacak.
Hele, hele hakim beyin taktir hakkı gibi kimsenin kabul edemediği bir durumu benim kabul etmem mümkün değil...
Biraz empati her şeyin çözümü...
Yoksa biz daha çok dizimizi döveriz, daha çok analar yüreklerini dağlar...