16 Nisan 2017'de yapılan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 18 maddesinde değişiklik yapılması hakkında kanun referandumda 'evet' diyerek yeni bir sisteme geçiş vizesi verilmişti.

18 maddenin bir kısmı uygulamaya geçti kalan kısımların tamamı da 24 Haziran 2018 seçimleriyle hayata geçmiş olacak.

Yapılan değişikliğin nimetlerinden biri de, yüz bin vatandaşın isteği ile cumhurbaşkanı adayı gösterilmesiydi.

Nedir bunlar; başta

* ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile cumhurbaşkanı seçilen kişi Meclis’in dışından ‘a takımı’ kurarak hükümeti oluşturacak.

Meclis’ten güvenoyu almayacak. Güvenoyunu vatandaş sandıkta vermiş olacak.

* A takımını ister bürokratlardan, ister eski siyasetçilerden, ister listeye koymadıkları vekil adayları, ister eski vekiller, ister iş dünyasında gerçekten başarılı iş insanlarından, ister eğitim camialarından, ister STK’lardan v.s., kimi ehil ve liyakatlı görüyorsa o kişilerden seçecek.

* Cumhurbaşkanına ‘devlet başkanı’ sıfatı getirildi. Devletin başı olan cumhurbaşkanına, yürütme yetkisini de bu seçimle vermiş olacağız. Bu yetki ile hem yardımcılarını hem bakanları seçme imkânı verilmiş olacak.

Bir taraftan da milletvekilinin artık bir etki ve yetkisi kalmadığını iddia edenler var.

Cumhurbaşkanı ve bakanlar, yapacakları icraatların gücünü yasamanın verdiği yetkilerden alacaktır.

Dolayısıyla en az yürütme kadar yasama da önemli.

Hatta daha önemli.

Kuralları koyan, yasaları günün ve geleceğin ihtiyaçlarına göre yön ve dizayn verenlerdir.

Bir ülkenin temel yönetimi yasama, yürütme ve yargı ile olur.

Bu temelin altında da sağlam, adil, tarafsız, evrensel, bilinçli bir yasama ile mümkündür.

Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne daha çok görev, daha çok sorumluluk düşecek.

Yasama yetkisi kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkileri ve etkileri azalmayacak tam tersi daha da artacak.

Çünkü kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak tamamen Meclis’in çatısı altında olacaktır.

Diğer bir deyimle eskisi gibi hem kural koyucu hem de oyuncu olmayacak milletvekilleri.

Elbette ülkemizde eski sistemle de olsa liderler bakan yapacakları isimleri vekil yaparak 'a takımı'nı kuruyordu.

Şimdi de kazanacak olan lider, 'a takımı'nı istediği gibi istediği kişilerden seçip karar verebilecek.

Toplumun çoğunluğu da zaten sistem değişikliğinden yana kararını verdi.

Hep beraber sistemin işleyişini göreceğiz. Ama 24 Haziran 2018’de birinci turda ama 8 Temmuz 2018’de ikinci turda hayata geçirilecek Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nin işleyişini, olumlu ve olumsuz taraflarını uygulamada görmüş olacağız.

* Yeni seçim sistemi ile seçilme yaşı da referandumla 18’e indi.

* 1995 yılından bu yana olan 550 vekil sayısı 600 olacak.

* Milletvekili seçimleri artık 4 yılda bir değil, 5 yılda bir olacak. Başkanlık seçimleri de aynı gün yapılacak.

Ülkenin bekası için hem cumhurbaşkanı hem de 27. Dönem milletvekillerini siz karar verip seçeceksiniz.

Aklıselim ve vicdan çerçevesinde karar vermek gerektiğini düşünüyorum.

Sonuçta söz milletindir, yetki milletindir, karar milletindir. Mühür sizlerin elindedir. 

Son sözü sandıkta söyleyecek ve karar verecek

'siziz, biziz, hepimiziz...'

Unutmamak gerek son pişmanlık fayda vermez… O yüzden 24 Haziran sabahı herkes sandıkta mührünü ve gücünü göstermeli...