İnsanoğlunu bir kenara ayırırsak(!) hayvanlar alemini üç ana bölümde sınıflandırabiliriz. Havada, karada ve denizde yaşayanlar. 
Önce denizde yaşayan balıkları gözden geçirelim; balıkların en önemli özelliği, hafızalarının çok güçlü olmasıdır. Söz gelimi tüm kefal balıkları ister inanın ister inanmayın, denize fırlatılan her oltanın ucundaki takılı olan yeme balıklama atlar. Hatta “Pavlov”un köpeği gibi her misinanın ucuna, iğneye büyük bir iştahla saldırır. Balıklar bunu hafızaları güçlü olduğu için yapar. Bütün balıkların iyi niyetli olduğunu gözlemliyoruz. Bir söylenceye göre balıklar bunu ibret-i alem olsun diye yaparlar. Küçücük bir yem için dünyaya meydan okurlar. Bu davranışları cesaretlerinden ötürü çok takdirle karşılanır. Balıkların hafızası o kadar güçlüdür ki; hep bildiği, tanıdığı oltaya yönelir. Yabancı, tanımadığı oltaya itibar etmez. Balıkların yaşamları ölümle sonuçlandığında, olaya tanık olan ‘timsahın gözyaşı’ döktüğü bilinmektedir. Timsah o denli üzülmüştür ki, en yakın arkadaşlarından biri olan ahtapot bile kederinden kollarını kavuşturur. 
Karada yaşayan bazı canlılara gelince; dünyanın günümüzde yaşayan en iri hayvanlarının filler olduğunu biliyor muydunuz? Yetişkin bir fil, yaklaşık 600 kg kadar ağırlındadır. Yürüdüğü zaman bütün çimenler ezilir. Filler birbirleriyle kavgaya tutuştuklarında bütün yeşil alan dümdüz olur. Bunu gören devekuşları korkularından kafalarını toprağa gömer. Panik içinde kaçışan tavşanların dışkıları etrafa saçılır. Ancak bu dışkı ne kokar ne de bulaşır. Gergedan dünyamızda yaşayan en iri hayvanlardan ikincisidir. Gergedanlar topluca yaşarlar, topluca hareket ederler. En önemli özellikleri kafalarının dikine gitmeleridir. Gözleri zayıf olduğu için etrafta ne olup bittiğinin ayrımına varamazlar. Zor durumda kalan akrep, sıkıştırıldığında intihar eder. Oysa kurbağalar ölümcül yolculuklarının farkında değildirler. Ecel suları yavaş yavaş ısıtılır. Onlar için huzurlu bir ölüm olur. At, dünyanın en duyarlı ve hisli hayvanıdır ve insanoğlunun kadim dostudur. Tüm bu olan biteni gökyüzünde hiç kımıldamadan izleyen akbabalar mutlak ölüm sofralarına misafir olurlar. İnsanoğlu TV başında oturup ekranda belgesel seyretmeyi çok sever.
Günün sözü
“Emeksiz zengin olanın, kitapsız bilgin olanın, sermayesi din olanın, rehberi şeytan olmuştur…!!! (Yunus Emre)”