Önceki gün Kulüpler Birliği sınırsız yabancı kontenjanını masaya yatırdı.

Yapılan açıklamalara göre, sadece aralarında Bursaspor, Trabzonspor'un da bulunduğu 5 takım yabancı kısıtlaması yönünde oy kullanmış ve yabancı kontenjanına sınır getirilmesini istemiş.

Böyle bir durumda bana Fatih Terim'den ve Yıldırım Demirören'den özür dilemek kaldı.

Çünkü bu yabancı bolluğuna imza atan iki kafaydı Demirören ve Terim...

Şimdi hangi akla hizmet ettiklerini bilmediğim kulüp başkanlarının çoğu yabancıda bolluğun devamından yana oy kullanıyorsa yandı gülüm keten helva...

Yahu kardeşim siz kafayı mı yediniz!..

Bu kadar mı acizsiniz alt yapı denilen olgudan!..

Bursa ve Trabzon'u görmüyor musunuz?

Sahaya kaç yerli ile çıkıyor!..

Bir de kendinize bakın...

Hem de iyi bakın!..

Kümede kalma adına yapıyorsanız eğer bu işleri yanılıyorsunuz...

Velev ki hepiniz yabancı bolluğuyla sahaya çıktığınıza göre düşen takımların da hepsi yabancılı olmuyor mu?..

Düşecekseniz de bari namusunuzla, bir hedefinizle düşün.

Türk futbolcusuna yer açmak için düşün de bir misyonunuz olsun...

Öteki türlü harcadığınız paranızla da rezil oluyorsunuz zaten...

Allah aşkına bu satırları yazarken içimin yangınlığını önceki akşam izlediğim ÇSK Moskova-Fenerbahçe basketbol maçından örnekle açıklayalım...

Sahada süper bir mücadele var…

Maç bir ÇSK'ya gidiyor bir Fener'e...

Ama bende zerre gram heyecan yok, neden?..

Çünkü sırtlarında ay yıldız bulunan takımda sahada oynayan bir tane Türk yok...

Şimdi ben nasıl heyecan duyayım bu maçta!..

Hatta sırtında Ali yazan oyuncuyu bile spiker Bobby Dixon diye anons ediyorsa nasıl bir milli aidiyetlik duygusu yaşarım!..

Artık aklınızı başınıza alın ey kulüp başkanları, bu kafa sizi bir yerlere götürmez...

Türk gençlerini sahalarda azınlık bırakmayın...

Sahip çıkın, yoksa onlar günü geldiğinde sizden intikamını öyle alacaklar ki bu gençler, yüzünüz olmayacak onlara bakmaya...

Benden hatırlatması...