Dün gazetemizin de manşeti olan “Perşembenin gelişi ‘Çarşamba’dan” başlıklı analiz büyük yankı uyandırdı.

Özellikle Altıparmak ve çevresinde yaşayan insanlarımız "Bağrımıza taş gibi saplanan bu sıkıntıyı dile getirdiğiniz için çok teşekkür ederiz" derken "Bunların yüzünden 40 yıllık mahallemden ayrıldım diyerek" gözyaşı dökenler de vardı.

"Siz yazdınız ama onlar artık Türk vatandaşı gibi olmuş; Çarşamba ellerine geçmiş, biz azınlıkta kalmışız" diyenler mi ararsın,

"Bu şehrin yerel yöneticileri ne iş yapar?" eleştirisinde bulunanlar mı?

Bir de çözüm önerisi geldi vatandaştan…

"Çarşamba bölgesinde derhal kentsel dönüşüm başlasın ve bu insanlar da kendilerine özgü bir mahalleyi ayrı bir arazide yapsınlar... Kimbilir BUTTİM arkası acaba Küçük Şam için en uygun yer olabilir mi?" diye…

Ülkenin kanayan yarası haline gelen bu Suriyelilere yönelik herkesi memnun eden bir çağrı geldi. Bu çağrı ülkemizde yaşayan 3,5 milyon Suriyelileri memnun eder mi ayrı bir muamma...

Çünkü çağrıyı yapan Esed yönetimi...

Suriye devleti vatandaşlarına 'geri dönün'çağrısı yapıyor.

Ajans'tan geçen haber aynen şöyle:Suriye Dışişleri Bakanlığı, ülkelerinin artık güvenli olduğunu belirtip yurt dışına kaçan vatandaşlarının dönmelerini talep etti.Suriye Dışişleri Bakanlığı'na bağlı bir kaynağın yaptığı açıklama resmi haber ajansı SANA'da yayımlandı. Yapılan açıklamada Suriye dışındaki Suriyelilerin ülkeye geri dönmesi çağrısında bulunuldu. Resmi rakamlara göre Türkiye'de yaklaşık 3.5 milyonu aşkın Suriyeli var. Açıklamada birçok bölgenin terörden arındırıldığı ve bunun sonucunda ülke içinde göç etmek zorunda kalan çok sayıda Suriyelinin daha önce yaşadıkları bölgelere döndüğü vurgulandı. Suriye'nin, vatandaşlarının can ve mal güvenliklerinin yanı sıra onurlu yaşam ve temel gereksinimlerini karşılama sorumluluğu olduğunu belirten yetkili kaynak; insani yardım örgütlerinin ve uluslararası toplumun bu sorumluğa destek vermesini ve yurt dışındaki Suriyelilerin vatanlarına gönüllü olarak dönmesi için gerekli olan katkıyı sunmalarını istedi.Kaynak açıklamasında 'Suriye halkının çıkarlarını savunduklarını iddia eden uluslararası toplum ve uluslararası kurumların Suriye ve halkına karşı uyguladıkları tek taraflı yaptırımları kaldırma sorumluluklarını da üstlenmeleri gerektiğini' ifade etti. Kaynak, bu yaptırımların Suriyelilerin daha iyi bir yaşam amacıyla yurt dışına çıkmalarına yol açan sebeplerden biri olduğunu vurguladı.”

Görüldüğü gibi Esed, barış rüzgârları estiriyor.

Kendisine ne kadar güvenilir bilinmez ama bir gerçek var ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, onu milyonlarca insanın katili olarak tanımlıyor. Haksızda değil.

Gelelim Suriyeli vatandaşlara... Artık birazcık yüzleri varsa ve vatan sevgisi taşıyorlarsa gitsinler ülkelerine...

Çünkü asayiş olaylarında hatırı sayılır rakamlara ulaşmaya başladılar.

Bulundukları şehirlerin kültürüne adaptasyonda büyük sıkıntı çekiyorlar ki temelde İslam birliği olmasına rağmen bunun yaşanması ayrı bir vaka...

Çarşamba'da görüştüğümüz bazı Suriyeliler Esed'i zalim olarak görmüyor. "Baba" diyenler bile var.

Peki, niye kaçtınız o zaman babanız ise?

Yanıt, “Şehirler bombalandığında kimin'Esed'ci kimin muhalif olduğu belli değil ki...”

Eee… O zaman söylenecek fazla söz yok.

Taş yerinde ağırdır demiş atalarımız.

Öyleyse siz de babanızın sözüne kulak verin...

Tarlanıza tapanıza, işinize aşınıza dönün, memleketinize sahip çıkın... Biz de iyi komşu olarak kalalım... Yoksa bu işin gidişatı pek parlak görünmüyor...

Allah korusun, bugün pala ile saldıran yarın silaha da sarılır. Ondan sonra olacakların önüne NATO bile geçemez maazallah...

Bir sözde vatan şairi merhum Mehmet Akif Ersoy'dan ‘Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.’

Sen sana düşeni ve yakışanı yap ve vatanına sahip çık ey Suriyeli kardeş komşularımız…

Allah herkesi kendi memleketinde huzur, barış, güven ve sağlık içinde yaşamayı nasip eylesin.

Amin ve ecmain.