Gündem bolluğu yaşamış olduğumuz ülkemizde son birkaç haftadır ise tabiri caizse gündem, günden güne değil saat başından saat başına değişiyor.

Daha birkaç hafta önce S-400 meselesi, Amerika'nın uygulayacağı ekonomik ambargolar vesaire gündemin en başındayken birkaç haftadır bunlar hiç konuşulmamaya, unutulmaya başladı. 
En son gündem ise İran'ın yanlışlıkla düşürmüş olduğu Ukrayna uçağı ile ilgiliydi. 
Irak hükümetinin Amerikan üslerinin kapatılarak askerlerin yurt dışına çıkması ile ilgili isteği sonrasında Amerika'nın İran gerginliği bu manada Türkiye'nin Ortadoğu'da ne kadar değerli olduğunu da bir kere daha ortaya koymuş oldu. 
Bu sırada ‘Mavi Vatan’ın korunması ile ilgili Libya ile yapılan anlaşma neticesinde Türk askerinin peyderpey Libya’ya gitmesi ve bu süreçte geçtiğimiz günlerde Erdoğan-Putin görüşmesinden çıkan “Libya'daki taraflara ateşkes çağrısı” ateşkesin yürürlüğe girmesi ile birlikte elbette taraflar tarafından bozulmamasını da gerektiriyor. 
Ateşkesin sağlanması Türk askerinin Libya'da sıkıntıya düşmemesi bakımından da çok önemli. Ateşkesin kalıcı bir şekilde ülkedeki gidişata tesir etmesi durumunda Türkiye bir taşla iki kuş vurmuş olacak, hem anlaşmayı devam ettirme hem de süreci kollama bakımından. Bu durum çok iyi bir netice vermiş olacak. 
Yerli otomobil ile ilgili birçok kereler yazı kaleme almış bir kişi olarak, yedek parçaya olan yakınlığı, üretim üslerinin hemen yanında olması bakımından Bursa’nın bunu hak ettiğini söylemiştim.
Gemlik bu proje için gerçekten biçilmiş kaftan. 
Bu projenin, yerli otomobilin sürdürülebilir olması bakımından da çok önemli. 
1.000.000 metrekarelik ayrılmış olan arazide inşaatın da bir an evvel başlamasını beklediğimizi ayrıca belirtmek istiyorum. 
Birkaç haftadır, o kadar yoğun bir gündem var ki bu arada Kanal İstanbul'la ilgili herhangi bir yorum yapamamış olmakla birlikte bunu ileriki süreçte tekrardan ele alacağımı da ayrıca saygıdeğer okuyucularıma belirtmek istiyorum.