2. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi 24 Nisan Çarşamba günü başladı. Kongre 27 Nisan Cumartesi günü sona erecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, onursal başkanlığını yürüttüğü 2. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü iş birliğiyle düzenlenen Kronik Hastalıklarda Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Kongresi’nde Emine Erdoğan, “Sağlık bir insanın en büyük sermayesidir. Bedenin hastalığı ruha, ruhun hastalığı bedene sirayet eder. Bu da insanın hayatı düzgün yaşamasının ve potansiyelini ortaya çıkarmasının önündeki en büyük engeldir. Geleneksel tıp uygulamaları, hastaneler ve modern tesislerde ehliyet sahibi kişiler tarafından gerçekleştirilmeli. Hem bilim dünyasında hem de kamuoyunda bu uygulamaların çağdışı yöntemler olduğu konusunda yanlış bir algı bulunduğunu, kongre gibi bilimsel çabaların bu algının kırılmasında ve bu tür uygulamaların ehil olmayan insanlar elinde bir sömürü aracı olmasının önüne geçecektir” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre küresel ölümlerin birinci nedeninin kardiyovasküler hastalıklar olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, kanserin küresel ölümlerde ikinci sırada yer aldığını, 2018’de kansere bağlı ölümlerin sayısının 9.6 milyon olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı.

Erdoğan, “1980 yılında 108 milyon olan diyabetli kişi sayısı, 2014’te 422 milyon oldu. 18 yaşını geçmiş yetişkinler arasında diyabetin yaygınlığı 1980’de yüzde 4.7 iken 2014’te yüzde 8.5’a yükseldi. 2016’da 1.6 milyon insan diyabete bağlı olarak öldü” diye konuştu.

Emine Erdoğan, “Fastfood yiyeceklerinhastalıklara sebep olduğunu aslında içten içe hepimiz biliyoruz. Sağlığımız, endüstrileşmiş diyetler karşısında ne yazık ki yenik durumdadır. Yiyecek endüstrisi, geleneksel mutfak kültürünü sistematik olarak öldürmektedir” şeklinde konuştu.

Obezite ve diyabet gibi birçok hastalığın önlenebilir hastalık kategorisinde bulunduğunu, obeziteden kurtulmak için fastfood yemek tarzını bırakarak, tencere yemeklerine dönülmesi gerektiğini dile getiren Emine Erdoğan’a katılmamak mümkün değil.

Mis gibi yemeklerimizi bıraktık, pis ve sisli hazır menülere yöneldik.

Ondan sonra “Hastalıklar niye peşimizi bırakmıyor” diyoruz.

Dünyaya nam salmış meşhur şifa dolu yemeklerimizi es geçelim, vazgeçelim, pas geçelim sonra da envai hastalıklara niye tez yakalandık diyelim...

Bizler önce hazır gıdaları bırakacağız ki hastalıklar da peşimizi bıraksın.

 * * *

Türkiye’nin en kapsamlı ‘Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Uygulama Merkezi’ Bursa’da on farklı uygulaması ile geçtiğimiz ay hizmet vermeye başladı.

Bursa GETAT için uygulama izni verilen 10 alan ise, akupunktur, hipnoz, apiterapi, fitoterapi (bitkilerle tedavi), kupa, proloterapi, mezoterapi, homeopati, sülük ve ozon uygulamalarında hizmet veriyor.

Daha geniş bilgi ve randevu için (0-224) 502 80 60 - 61 numaralı telefonları arayabilirsiniz.

Bursa’da sağlık turizm potansiyeli ve en kapsamlı GETAT olması gibi sayabileceğimiz daha birçok imkân ve fırsatlardan dolayı 2020 yılında gerçekleşecek olan 3. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’nin Bursa’da yapılması için şimdiden etkili ve yetkililerin harekete geçme vaktidir.

Sağlıklı yaşayalım, sağlıklı kalalım.