Ne güzel ve doğru söylemiş, Hz.Mevlana; “Bir cümle yeter sözden anlayana, destan yazsan fark etmez laftan anlamayana” diye. Tam da bu söz sonrası aklıma geçmişle ilgili güzel bir anı geldi.
Derviş Dede vardı, bizim Keles'te… Hoş sohbet nüktedan ve gerçekten yaşına durumuna göre oldukça kültürlü biri idi.
Adının İsmail olduğunu öldüğü gün öğrenmiştim.
Babamın annesinin kız kardeşi Tevhide teyzemin eşi olduğu için akrabalık torpilimi kullanır kendisiyle konuşmak için yanına giderdim.
O zamanlar ki bundan 35-40 yıl evvel…
O yıllarda yaşım gereği çoğu şeyi tozpembe gördüğüm, hiçbir şey hakkında düşünme fırsatı dahi bulamadığım anlardaki bazı sözleri yıllar sonra beynimi işgal etmeye ve doğruluğu tarafımca da, hayretler ve hayranlıklar içerisinde tasdik edilmeye başladı.
Bir gün kendisine sorunsuz yaşamanın en büyük önemli kuralı nedir diye sorduğumda 'ADAM OLMAK'tır diye cevap vermişti bana.
'İNSAN OLMAK' değil mi diye sorduğumda ise 'İnsan olmak için önce adam olmak lazım evlat' demişti.
‘Adam olursan herkes tarafından sevilirsin… Adam olursan evde, işte ve ailede saygın olursun. Her üç yılda bir adresin en yakınların tarafından dahi araştırılmaz’ demişti.
Nur içinde yat Derviş Dede…
O sözlerin bana geleceğimi yönlendiriyor.
O sözlerin bana insanları akrabam dahi olsa daha yakından tanımama vesile oluyor.
Kadına şiddetin her geçen gün daha da çok arttığı, insanların birbirlerine korkarak ve çekinerek yaklaştığı günleri yaşamıyor muyuz?
Her eline kalemi alanın, klavye başına geçip yalan yanlış ahkamlar keserek tehditler hakaretler savurarak kendisini gazeteci, köşe yazarı sanarak kapı kapı dolaştığı günlerin içersinde değil miyiz?
Ahmet'e, Mehmet'e, Mustafa'ya kızarken, Ayşe'yi, Fatma'yı, Hatice'yi savunmasız oldukları için hedef seçenlerin dünyasında yaşamıyor muyuz?
Mekanın cennet olsun, Derviş dedem…
O zamanlar ki sözlerin kulaklarımı, yüreğimi, ruhumu hâlâ çınlatıyor. Ama Vallahi de, Billahi de duygularım karma karışık.
Kim ADAM, kim İNSAN?
Hâlâ anlamış değilim.
Çünkü İNSAN kılığına bürünüp kendini ADAM zanneden o kadar çok KİŞİ var ki…
ADAM,kadına sorar; Kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız?
Kadın cevap verir; Kaçınız çıplak bir bedeni sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar ADAMsınız?
Sanırım sözün bittiği yerdeyiz...
Günün Sözü:
“Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur. (Hyman RICKOVER)”
