MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmasında "Öncelikle ifade etmek isterim ki, 24 Eylül 2018 Pazartesi günü TBMM’ye sunduğumuz kanun teklifi mana ve muhtevası itibariyle bir af değildir. Tam ismiyle; 'Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinden Şartlı İndirim İle Tutuklu Ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi'dir. Yürürlük ve yürütme maddesiyle birlikte toplam 7 maddeden oluşmaktadır. Kanun teklifimizin 3. Maddesinde hangi suçları istisna tutuğumuz da gayet açık ve aşikârdır.

Teklifimizin tartışmasız yanındayız, arkasındayız. Seçim Beyannamemizde ne demişsek onu seslendiriyoruz. Milletimize neyi söylemişsek onu yerine getirme çabası içindeyiz. Gevşeme yok, vazgeçmek yok, geri dönüş yok.

Kanun teklifimizi cezaevleri boşalsın diye vermedik. Böyle bir ucuz ve kestirme düşüncelere tevessül etmedik. Fakat cezaevlerindeki karanlık manzarayı da gözden uzak tutmadık.

Çok şey mi istedik? Konuşmayalım mı? Düşünmeyelim mi? Kaygılanmayalım mı? Görüşlerimizi dile getirmeyelim mi?

Biz mahşeri vicdana müzahir kanun teklifimizi sunduk. Söz ve karar sırası artık TBMM’nindir. Teklifimiz Adalet Komisyonu’nda görüşülmeyi beklemekte.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli milletvekilleri başta olmak üzere, mezkûr Komisyonun diğer üyeleri ister kabul ederler, ister reddederler.

Teklif metninden asla taviz vermeyecek, ilk gün ne söylemişse, karar anı geldiğinde aynısını cesaretle dile getirecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bundan böyle kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeye hazırız, kararlıyız.

Adalet ve Kalkınma Partisi içinde ittifak çabalarını dinamitlemek için sürekli faaliyet içinde olanlar sevinç taklaları atabilirler, heyetler görüştü görüşmedi, oldu olmadı, yasal zemin vardı yoktu tartışmalarına son vermenin vakti gelmiştir.

31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine kendi adaylarımızla, kendi amblemimizle katılıp, Türkiye’nin her seçim bölgesinde

demokratik mücadelemizi Allah’ın izniyle yapacağız" diyerek günün gündemi oldu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP ile yapılan Cumhur İttifakı'nda sıkıntı olmadığını ifade ederek "MHP yerel seçimlerde kendi adaylarıyla devam edecek biz de aynı şekilde kendi adaylarımızla yerel seçimlerde meydanlarda olacağız ama biz Cumhur İttifakı'nın devamından yanayız" dedi.

MHP ve AK Parti içinden bazıları buna sevinen olmuştur ancak çoğunluğun ittifakın devamından yana olduğunu söyleyebiliriz.

15 Temmuz sonrası Yenikapı ruhuyla başlayan daha sonra 16 Nisan 2017’de yapılan referandum ve 24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde yapılan ittifakla iki parti de başarı elde etti. Bir anda hiçbir şey olmamış gibi görmek mümkün değil.

Uzun süredir devam eden ittifakta büyük emek ve gayretler var.

Unutmayalım ki Anayasa değişikliğinde halk evet diyerek yüzde 51.18 ile kabul edildi.

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 52 ile Recep Tayyip Erdoğan birinci turda kazandı.  

MHP’nin de kendine göre kazanımları olmuş ya da olmamıştır. Sonuç itibariyle yapılan ittifaka halk gerekli desteği vermiştir.

İttifakı yıkmak çok kolay ancak yıktıktan sonra yeniden yapmak zor olabilir. Telafisi olmayabilir.

İki parti organları da hem genelde hem yerelde fevri davranmamalıdır. Her istek yerine gelmeye bilir. Geçmişin hatırı ve emekleri yokmuş gibi de hiç kimse davranmamalıdır kanaatimce.

Zaman en iyi ilaçtır. Hep beraber bekleyip göreceğiz.

Ülkemiz için hayırlı olan ne ise o olsun diyelim.