Karşındaki dünya şampiyonuymuş… Kelebek gibi uçan, arı gibi sokan Mpabbe ilk 11’de imiş…
Gördük Mpabbe’lerini!
Hasan Ali’nin, Dorukhan’ın, Merih’in karşısında süt dökmüş kedi gibiydi. 
Tarihimizde hiç yenemediğimiz horozu, Konya’da tavuğa çevirmek her babayiğidin harcı olmasa gerek…
Artık bunun adına milli ruhun geri dönüşü mü dersiniz,
gençlerin şahlanışı mı dersiniz,
Güneş’in 17 yıl sonra tekrar doğuşu mu dersiniz,
yüksek gerilim hattında motivasyon mu dersiniz;
adını her ne koyarsanız koyun…
Federasyon Başkanı Nihat Özdemir bile maç öncesinde Bizim rakibimiz İzlanda Fransa değil…” derken adeta beraberliği bile büyük bir başarı olarak kabulleniyordu.
Haksız değildi…
O çekinilen Fransa 10 yıl boyunca ilk kez bir maçı kaleye giden isabetli şut atamadan tamamlıyordu.
Ama sonuç; şimdi İzlanda ile Fransa düşünsün ikincilik mücadelesini diyoruz.
Avrupa Şampiyonası’nın iskelet takımı budur.
Yaş ortalaması 24 olan bu takım 2026 Dünya Şampiyonası’nda da bir arada oynama şansına ait.
Tabi ki şimdi Şenol Hoca’ya hakkını teslim etmek gerekmez mi diye soranlara duyar gibiyiz.
Şenol Hoca olmasa zaten bu anlattığımız iyilik meleklerinin olma ihtimali yoktu ki…
O’na kocaman bir milli teşekkürlerimizi sunduktan sonra bir de helallik istemek lazım.
Maç başlamadan önce, “Sanki hazırlık maçı kadrosu gibi” bir yorum yapmıştım.
Ama ardından öyle fark falan yeriz de demedim yani…
Sadece bu cümle çıktı ağzımdan…
Bir de 2-0’dan sonra bunlar şimdi dalga dalga yardıracaklar dedim ama…
Türk gençliği o fırsatı vermedi dünyanın en pahalı futbolcularını bünyesinde barındıran Fransız millilerine…
Bu arada bir parantez açacağım Fatih Terim’e.
Önceki akşam galibiyete tabi ki sevinmiştir ama özel bir sevinç yaşayabilmiş midir?
Şu oyuncum da fena değil ya da aferin aslanıma diyebilmiştir…
Diyemez çünkü şampiyonluğu ilan ettiği maçta sahada bir tane bile Türk futbolcun olmazsa nasıl tadacaksın ki o mutluluğu…
Kimse de kalkıp “Milli takımın çoğu Avrupalı Türkler değil mi” demesin.
Öyle ama yabancıyla karşılaştırmak büyük hatadır. 
Onlar isteseler Almanya’da Alman milli formasını tercih ederlerdi..
Ama bazı Türkler gibi öyle yapmadılar…
Peki, ne yaptılar… Her şartta kırmızı beyaz dediler…
Bence bu sadece Türlük değil
Türk oğlu Türklüktür