İnsanların karakterlerinin değişebilmesi ne kadar zor ise, partilerin yaklaşımları göz önünde bulundurulduğunda tavırlarının  değişmesi de o derece imkansıza yakın.

Bütün dünyadaki bağımsız medyanın ve başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere bir çok bağımsız sağlık kuruluşlarının Türkiye’nin bu pandemi süreci öncesi ve sürecinde çok olumlu yaklaşımlarına rağmen

maalesef muhalefet alternatif bilim kurulu oluşturması, yardım kampanyalarında valilikleri ısrarla bilgilendirmeyerek gerilimi arttırması ve son olarak Diyanet İşleri Başkanı'nın Kuran-ı Kerim ayetleri ışığında yaptığı açıklamalara anlamsızca tepki gösterenlerin yanında sıralanması.

İstanbul İl Başkanı'nın açıklamaları sonrasında Özgür Özel’in sonrasında yumuşatmaya çalışmasına rağmen dikkat çeken paylaşımları, bu da neyin nesi dedirtti.

Bütün dünyanın alkış tuttuğu bir konuda bile yiğidin hakkını yiğide puan kaybedeceği gerekçesiyle veremeyen, alternatif kurullar, çakma hastaneler açmaya çalışan başarıyı sıradanlaştırmaya çalışarak dikkati başka yönlere çekmeye çalışan, kontrollü gevşetilen kurallara şimdide daha erken söylemi geliştiren,

konuyla hiçbir alakası olmamasına rağmen bu ortamda bile darbe söylemlerine çanak tutan,

ne yapılırsa yapılsın yaranılamayan bir anlayış gerçekten de bu aziz millete yakışmıyor.

Her şey mi mükemmel mi elbette değil, 

sıkıntılar yaşadığımız durumlarda el birliği vererek daha hızlı atılımlar yapmamız gerekmesine rağmen maalesef o birleşme yapılamadı,yapılamıyor.

Yazımın başlığı da işte tam da burada devreye giriyor.