Eğitim dünyasından sık sık üzücü haberler okuyoruz.

Ya bir öğrenci öğretmeni bıçaklıyor hatta kurşun yağdırıyor.

Ya da bir veli müdür odasını basıp küfrediyor.

Bu vakalar ucu uca eklendiğinde epey bir tefrika tutuyor. Bu tefrikaya zincir olacak bir olayı da bizzat ben yaşadım.

Yer Ataevler İslam Uyar Meslek Lisesi…

16.05'te çocuklarımızın çıkmasını bekliyoruz. Pek çok öğrenci çıktı ama bizim kızdan haber yok.

Saat 16.08 güvenliğe soruyorum. Hepsi çıktı mı öğrencilerin...

Antrenman falan da yok…

Bu arada bir öğrenci geldi "9. sınıflardan biri cezalıymış, bırakmıyorlar dışarı" dedi.

Yanındaki öğretmen ise “Neyin cezası, böyle bir yönetmelik ve yetki yok, gidip bakayım" dedi.

Gitti ama o da gelmedi.

10 dakika sonra neler oluyor telaşına düştük.

Neymiş efendim, bizimkiler haşarılık biraz da yaramazlık yapmış, telefonlarını toplayıp bir de üstüne okuldan geç çıkma cezasına çarptırılmışlar.  

Müdür yardımcısına soruyorum.

Hocam ne iş diye…

Bir şey olmaz yarın alırsınız diyor telefonları…

Saçmalama saatleri başlamış bir kere...

Telefonları toplatan öğretmeni arıyoruz bulamıyoruz. Bu arada herkes topu birbirine atıyor.

Bu arada kardeşini merak eden oğlum Batuhan da başka odaya gidip, orada öğretmenlerle tartışmaya başladı.

"O zaman senin telefonunu bize ver" diye söylenince bu kez onu geri çekme derdine düştüm.

Neyse homurdanmalar yükselince telefonlar bir kutuda getirildi.

Getirildi ancak…

Artık servisler gitmişti.

Gürsu’dan bile öğrenci var bu sınıfta…

Bu öğrencilerin otobüste başına bir şey gelse hesabını kim verecek?

Bu çocuk ya cebinde parası yoksa evine nasıl gidecek?

Evladını olması gereken saatte evinde göremeyen anne babanın pır pır eden yüreğini kim sakinleştirecek?

Telefonunu almışsınız, ailesine gecikeceğini nasıl haber verecek?

Öğrenci konuşuyor diye okuldan bir saat geç bırakma cezası vermenin mantığını bana biri açıklasın lütfen...

Bugün böyle bir cezaya tevessül eden zihniyet yarın mazallah kazayla okul camı kırılması halinde artık falakaya yatırırsa öğrencileri şaşırmam...