Makama değil, vatana sevdalılara selam olsun...
Koltuk, esas şart değildir!
Görevi devralırken yaşanan sevinçte gösterilen samimiyet ne denli haklı ise görevi bırakırken ve de bıraktıktan sonra da “Vakur” olmak gerekir diye düşünenlerdeniz.
Makam, bir araçtır. Ama asla “Esas Amaç” olmamalıdır.
Kamu görevlileri, sadece makamda hizmet etmek için değil, her şart altında hizmet etme kararında olmalıdır.
Makamlar gelir gider.
Ama kimlik, kişilik, karakter kalıcıdır.
 

Kimliği belli, kişiliği yerleşmiş, karakteri sağlam olan kamu görevlisi, makam gidince yılgınlığa kapılmamalı, yok olduğunu, zarar gördüğünü düşünmemeli, aksine daha çok çalışmalıdır.
Hizmet etmek isteyenler için makam, esas şart değildir. Esas olan, emaneti hakkaniyetle teslim etmek, Hakk’ın huzuruna “Haklı” olarak çıkabilmektir.
Makam sevdası, asla “Vatan Sevdası” ile karıştırılmamalıdır.
Kamu görevlisinin görevi ifa etmesinde makam, esas şart değildir. Bulunan kurumda, görevi en iyi şekilde icra eden, verilen görevi ifa eden, sorumluluklarını yerine getiren kişi, bize göre “Muteber” kişidir.
Muteber kişi olmak için “Makam Sahibi” olmaya gerek yoktur.
Almış olduğu ücreti hak edebilmek için çalışan, çalışmaları ile kuruma yön veren, ışık tutan, öneri getiren, yol gösteren, proje hazırlayan, yapmış olduğu çalışmalar ilgi görmese de, asla vazgeçmeyen kişi, "MUTEBER" kişidir!..
“Küstüm, oynamıyorum, çalışmıyorum, bana ne, sana ne, beni ilgilendirmez” ifadelerini kullanmaya başlayan kişi “Kullanılmaya Namzet Olan” kişidir.
Kamu görevlisi, kamu sorumluluğunun yanında, vicdani sorumluluğunu da asla unutmamalı, almış olduğu maaşı hak etmelidir.
Makamlar geçicidir. Kalıcı olan, o makamda hoş seda bırakabilmektir.
 
Hoş seda bırakanlara selam olsun…
Makamdan ayrıldıktan sonra, küsmeyenlere, koşmak için nefes alanlara selam olsun…
Ve taşı gediğine şöyle yerleştirelim; "Koltuğu korumak için harcanan emek, devletin ali menfaatlerini korumak için harcansa, bu ülkenin geleceği daha da parlak olur!"
Sevgiyi koltuğa, kardeşliği cemaate, saygıyı güce, dostluğu siyasete, adapte etmeyenlere selam olsun…
Birliği, dirliği bozmayanlara selam olsun…
Selam olsun sevdalılara...
Makama değil, vatana sevdalılara selam olsun...
(Bu yazı bir yerlere çekilecektir! Unutulmasın ki, genele hitaben yazılan bir yazıdır. Ama elbette bizim köyü de kapsamaktadır!..)

***

ALKIŞLAR KALİTE BİRLİĞİ’NE
Kalite Birliği Yönetim Kurulu’nun almış olduğu kararı alkışlıyoruz.

"Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da;

Kalite Birliği’nin düzenlediği, içinde yer aldığı, paydaşı olduğu tüm organizasyonlar, eğitim ve toplantılar;

- SAYGI DURUŞU VE İSTİKLAL MARŞI ile başlayacaktır...

Aksi durumda;

KALİTE BİRLİĞİ, O ORGANİZASYONLARDA YER VE GÖREV ALMAYACAKTIR!.."

***

BURSA PLATFORMU KADIN KOLLARI TSE'DE
Bursa Platformu Kadın Kolları üyeleri, TSE Bursa Bölge Koordinatörlüğü’ne müracaat ederek, kalite, TSE ve tüketici hakları konusunda bir eğitim almak istediklerini belirttiler.
 
Bizim tarafımızdan "Temel Kalite ve Tüketici Hakları" TSE uzmanı Yasemin ÇELİK tarafından "Kalite ve TSE" konulu seminerler, Bursa Platformu Kadın Kolları üyelerine verildi.
Bursa Platformu Kadın Kolları Başkanı Suzan YİĞİT, yapılan çalışma dolayısıyla TSE'ye teşekkür etti ve milli kuruluş olan TSE'nin markasına güven duyduklarını ifade ederek, "TSE markalı ürünlerin satın alınması için tüm üyelerimize ve vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz. Temiz kaliteye sahip çıkıyor ve kalite bilincinin gelişmesi için kalite şehri Bursa'da farkındalığı arttırıcı projeler icra etmek istiyoruz.
 
Daha açık bir ifadeyle, elimizin hamuru ile kalitesizliğe müdahale etmek, kaliteyi yoğurmak ve toplumun her kesiminde kalite bilincinin arttırılması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için üyelerimizle birlikte TSE'den öğrendiğimiz bilgileri çevremize anlatacağız, kalite bilincinin gelişmesi için sosyal sorumluluk projeleri oluşturacağız. 
Herkesi TSE markalı ürünleri kullanmaya davet ediyoruz."