Geçtiğimiz günlerde bir arkadaş hem de koyu Bursasporlu olduğunu bildiğim bir dost,

"Bu senenin düşme adaylarından biri Bursapor'dur"

deyince kan beynime sıçradı hafiften.

Biraz insafsızlık olmadı mı dedim.

Olayı ikinci yarı hiç yapılmayan transferlere bağladı.

“Beğenmediğimiz Rize, Erzurum, hatta kardeş Ankaragücü birçok transfer yaptı” dedi.

“Ardından, Fenerbahçe'yi kimler yendi yenemeyen tek takım Bursaspor" diye ekledi.

“Söylediklerin Bursaspor'un küme düşmesi için asla yeterli gerekçeler değil” dedim ve bu sefer ben başladım kendi dilimce anlatmaya.

Bursaspor'un bütün maçlarını seyrediyoruz değil mi birlikte televizyondan.

Evet

Çoğu maç berabere bitti değil mi?

Evet.

Bu beraberlikler hem içerde hem dışarıda değil mi?

Evet.

Peki 0-0, 1-1, biten bu maçlarda bir gol daha atıp maçı bizim önde bitirme şansımız olan maçlar var mıydı (Bu arada parantez açmalıyım Sivas hariç…)

Evet hatta çok sayıda, bak, VAR sistemini saymıyorum, gollerimiz iptal edildi mazeretine sığınmıyorum, bu maçlardan ben eminim ki en az üçü kazanılacak nitelikteydi.

Bunun anlamı nedir, haneye 8-9 belki de 10 puan daha yazılacaktı.

                          ***

“Benim bu öngörülerim karşısında seninle tam maaşına iddiaya girerim ki bu Bursaspor küme düşmez hatta Fenerbahçe'nin üzerinde yer alır" dedim.

Karşımda bu kez daha esnek bir cümle kurdu.

Rize, Erzurum, Akhisar, Ankaragücü belki Kayseri ile birlikte Bursaspor da ligde kalmak için mücadele ederler.

Yumuşak geçişi de sevmedim...

Kan beynime sıçradı ya, "Bursaspor, Beşiktaş'tan fark da yiyebilir dedim... Ama senin dediğin hesap hiç bir zaman tutmaz"

Ne demek Bursaspor küme düşecek...

Biz o sıramızı savdık...

O kâbus dolu 2 yıl düşmediysek artık bize havada karada ölüm yok...

Bu gençlere güveneceğiz ve önümüzdeki dönemde demiyorum bakın önümüzdeki yıllarda düze çıkacağız...

Başka yolu yok...

Vakıfköy gençliği bu lige damgasını vuracak...