2015 uçak krizinden sonra soydaşlarımızı temsilen yeni bir oluşumun temelleri atılmıştı.

Başlangıçta kimsenin şans tanımadığı bu oluşum kısa sürede partiye dönüşerek soydaşlarımız tarafından inanılmaz bir teveccühle karşılanınca nihayet birileri işin ciddiyetinin farkına vardı ama atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti.

Bu partileşme sürecinde ve sonrasında inanılmaz hatalar yapıldı ve biz de daha o zamanlar bu konuda birçok uyarı yazıları yazmıştık.

Buralara tekrar girmeye gerek yok.

Ancak yapılan bu hatalara ve birçok kişinin olumsuz tahminine rağmen bu yeni oluşum ayakta kalmayı başardı.

Bunun sebebi de çok basit.

Çünkü DOST sıradan bir parti değildir.

DOST bir isyandır.

DOST bir başkaldırıdır.

DOST bir harekettir.

Yıllarca soydaşımızı istismar edenlere karşı.

Yıllarca onların hayallerini yıkanlara karşı.

Onların aleyhine çalışanlara karşı.

Onların sırtından nemalanan menfaat düzenine karşı.

DOST budur.

Bundan dolayı DOST başarılı olacaktır.

Bu oluşum kişiler veya belli çevreler etrafına kurulmuş bir örgüt değildir.

DOST soydaşımızın isteklerini, beklentilerini, arzularını ve vicdanını karşılayan bir akım, bir harekettir.

Toplumsal bilinçtir.

Bundan dolayı bu hareketin önüne kimse duramaz.

Bundan dolayı bu yönde her gayret boş ve nafile gayrettir.

Ve bundan dolayı her ne kadar, herhangi yeni bir oluşumun yok olup gidecek kadar sarsıntı geçirmiş olsa da dimdik ayakta kalmıştır.

Ve son zamanlarda da bütün hatalarından arınmış şekilde adeta küllerinden yeniden doğan feniks kuşu gibi yoluna devam etmekte.

Soydaşımız kararını vermiştir.

Hâlâ kafası karışık olanlar olsa da, bundan sonra onların temsilcisi DOST’tur ve Genel Başkanı da Lütvi Mestan’dır.

Ki Lütvi Mestan bu süreçte zaman zaman, birilerinin yanlış yönlendirmesiyle bocalasa da, dalgalı denizde gemiyi tekrar rotasına sokmayı başararak bu partiye liderlik yapabileceğini kanıtlamıştır.

DOST soydaşımızın esas temsilcisi olacağını partideki kurumsal yönetim anlayışı ile de göstermekte.

Parti tüzüğüne “bir kişi en fazla iki dönem başkanlık yapabilir” maddesi koydurarak, DOST Genel Başkanı parti oligarşik anlayış ile değil, katılımcı çoğulcu anlayış ile yönetileceğini göstermiştir.

Hepsi bu konular göz önünde bulundurulduğunda, doğru adımlarla beraber, yeni parti son zamanlarda kaybettiği desteği fazlasıyla geri alacağının göstergesidir.

Bunu biz söylemiyoruz. Bunu söyleyen insanımızdır.

Daha önce de söylemiştik.

Biz insanımızın arasında gezmeyi, onlarla dertleşmeyi severiz diye.

Genel kanı budur.

Bunun ötesinde, asimilasyon döneminde Türklüğünü ve dinini savunmak için mücadele veren ve bu uğurda sağlıklarını ve özgürlüklerini kaybeden bütün hak ve özgürlük savaşçılarının yeni partinin yanında yer almalarından bu durum fazlasıyla bellidir.