Havaların ısınmasıyla serinlemek ve rahatlamak için denize, dereye,göle, baraja, nehre, akarsuya,sulama kanalına,havuza girmekte insanlar; hatta bazıları süs havuzlarına bile giriyor.

Peygamber efendimiz (s.a.v.)"Evladınıza yüzmeyi,atıcılığı ve biniciliği öğretin" tavsiyesinde bulunmuş.

Yüzmek güzeldir ancak yüzmeyi bilenler yüzmeli ki üzülmeyelim.

Yüzme vücudumuz için en iyi aktivitelerden biridir.

Bilmeyenlerin de mutlaka işin ehli tarafından gerekli eğitimi alması gerekiyor.

Kimi çocuk yaşlarda bulunduğu şartlar gereği öğrenir.

Kimileri ise iş güç derken yüzmeye zaman ayıramadığı için yüzmeyi bilmez.

Kaldı ki yüzmeyi bilenlerde boğulabilir.

Yani keyifli olduğu kadar da tehlikelidir yüzme.

Kısacası siz, siz olun çok tehlikeli sularda yüzmeyin.

Yüzmeyi tehlikesiz yerlerde ve bir bilen eşliğinde öğrenmeliyiz.

Mutlaka her türlü tedbirler alınmış olmalı.

Can bu boru değil!

İnsan kendisine ‘küçük dağlar benden sorulur’ edasıyla kendine aşırıgüvenle metrelerce açılmamalı.

Özelikle yüzmeyi bilmeyenler, yeteri derecede bilmeyenler ve özelikle de çocukları uzak tutmak gerekiyor derin ve tehlikeli sulardan.

Bana bir şey olmaz demeyin.

Burada bir şey olmaz demeyin,

benim çocuğuma bir şey olmaz demeyin.

Çünkü oluyor ve ölüyorlar bu cümleleri kuranlar.

Her gün acı bir haber geliyor.

"Barajda 2 çocuk boğuldu"

"Göl iki kardeşi ayırdı"

"Denizde iki arkadaşın birbirine son bakışı"

..Ve daha nice yürek yakan başlıkları gazetelerin asayiş sayfalarında okuyoruz.

Okuruz okuruz da her yıl boğulma vakalarına yine duyarsız kalırız. Gencecik hayatlar suda boğulur ve yok olur gider.

Herkese iş düşüyor. 

Devlet yetkililerine de,

işletme sahiplerine de ve tabi en çok da ailelere iş düşüyor.

Aman dikkat, bu işin şakası, telafisi, dönüşü yok ama ağır bedeli var! Yapılan yanlışların bedeli maalesef 'can' oluyor...

Bazen de birinin hayatını kurtarmaya çalışırken hayatımızdan oluyoruz.

Hayaller suda kaybolup gidiyor.

Hayatlar sönüyor. Ümitler tükeniyor.

Herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirirse

derin ve serin sularda boğulmaz suyun keyfini çıkarırız.

Geçen gün gazetemizin başlığı "Ya gölü kapatın ya da göle girmeyin" idi.

Bu ironik başlıkta gölü kapatamayacağımıza göre, bilmeyen insan dizini geçen suya girmesin...

Dizini geçen suya giren sonra yakınlarının dizini dövdürmesin...

Son sözüm biraz ağır olacak…

Ya gidin adam gibi yüzme öğrenin öyle suya girin ya da göbeğinizi geçmeyen havuzda yüzün...

Sizleri artık üçüncü sayfalara haber yapmak istemiyoruz...