Ne güzel söylemiş Mevlana; “Bin sene de okusam ‘ne biliyorsun’ diye sorsalar, haddimi bilirim derim.”
Dağ yöresi, AK Parti'nin bundan önce yapılan genel ve yerel seçimlerde alınan oylara baktığımızda adeta 'kalesi' olmuştur.
2014 yılında yapılan yerel seçimlerde, Orhaneli'nde yüzde 44 oy ile İrfan Tatlıoğlu'nu, Keles'te yüzde 54 oy ile Mehmet Teke'yi, Harmancık'ta yüzde 45 oy ile Mustafa Çetinkaya'yı, Büyükorhan'da yüzde 49 oy ile Hasan Taş'ı belediye başkanlığı koltuğuna oturtan AK Parti'de, sanırım bundan dolayı yaklaşan 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesi adeta bir aday adayı patlaması yaşandı.
Orhaneli'nde 8, Keles'te 11, Harmancık'ta 9, Büyükorhan'da 15 isim belediye başkanlığına aday olabilmek için başvuruda bulundu.
Orhaneli'nde efsane başkan İrfan Tatlıoğlu'nun AK Parti kuralı olan 3 döneme takılması ve Osmangazi Belediye Başkanlığına talip olması dolayısıyla yapılan başvuruları gayet doğal karşılıyorum. Ama diğer ilçelerde yapılan başvuru sayıları bana biraz abartılı geldi. Dile kolay nüfus ve seçmen sayısı bakımından Bursa'nın en büyük ilçesi konumundaki Osmangazi'ye 20 aday adayı başvuruda bulunurken yine Bursa'nın nüfus ve seçmen sayısı bakımından en küçük ilçesi Büyükorhan'da 15 aday adayı başvuruda bulunuyor. Ne diyelim, tüm aday adaylarına Allah gönüllerine göre versin, ilçelerimiz, yöremiz ve ilimiz için belediye başkan adayı, kim hayırlısı ise o olsun diyelim…
Gelelim, geçtiğimiz günlerde sosyal ve yerel medyada gündeme getirilen benim de çok üzüldüğüm ses kaydı yani 'tape' olayına…
Harmancık Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya'yı çok eskiden tanırım. Gerek karakteri gerekse kişiliği ile her zaman takdir ettiğim, kendisini ilçesi ve yöresinin kalkınması, gelişmesine adayan ender insanlardan birisidir. Bu konuda verdiği takdire şayan mücadelesinin de şahitlerinden olmuşumdur. Bizler yaşadığımız yörede konum ve nüfus olarak hep bir arada ve iç içe olmuşuzdur. O yüzden arkadaş, dostluk ve akraba ilişkileri daima ön plandadır. Ama başkana yapılan yaklaşan yerel seçim öncesi kendisine destek isteme ile ilgili 'özel' bir telefon konuşmasının kayda alınıp tabiri caizse belden aşağı ve asla tasvip etmediğim bir şekilde kurulan bu komployu şiddetle kınıyorum. Kişisel menfaatler gözetilerek yapılan bu gibi entrikalar yöremiz insanına asla yakışmamaktadır, vesselam...
Sağlıcakla kalın...
Günün Sözü:
“Ey Gönül! Kâlem eğri dilli, mürekkeb kara sözlü, kâğıt iki yüzlü; şimdi ben arzu hâlimi yazmaya kimi mahrem kılayım?”
