“Aldanma oğul…

Makam, mevki elden çıkar gider de insanlık ebedi ölmez be oğul…

Elde ne var, ne yok, hepsi biter de iyilik kumaşı solmaz be oğul…

Tek kişinin olsa, dünya tapusu er geç kapanacak kazanç kapısı, harap olur şatoların yapısı, bu dünya kimseye kalmaz be oğul…

Mala tamah etmek var ise serde, gözüne çekilir siyah bir perde…

Cimrilik insanı düşürür derde, hasedin heybesi dolmaz be oğul…

Bencil olan, önem vermez insana yolunu şaşırır, düşer isyana…

Gün gelir, zulmeden uğrar ziyana, mazlumu incilten gülmez be oğul…

İster vali olsun isterse kadı, bozulacak bir gün ağzının tadı…

Yalan dünya diye konsa da adı, vazife ihmale gelmez be oğul…

İnsana mahsustur, şeref haysiyet… Mizanda haksızlık olmaz be oğul…”                                              

Dağ yöresini, aslında iki şekilde değerlendirmek lazım…

Birincisi; Orhaneli, Keles, Harmancık ve Büyükorhan ilçelerinden oluşan 2 bin 485 kilometrekare yüzölçüme ve her geçen güz azalan 2017 nüfus kayıtlarına göre 48 bin 365 toplam nüfusa sahip bir yöre…

İkincisi; Bursa merkez ve ilçelerinde yaşayan yaklaşık 300 bin Dağ yöresi insanı... Bu da toplam olarak değerlendirdiğimizde hiç de azımsanacak bir rakam değil.

Ama nedendir bilinmez, bu azımsanmayacak rakamların gücünden gerek Dağ yöresinin gerekse Dağ yöresi insanlarının ne derece faydalanabildikleri ortada…

Aslında tüm bu olumsuz gelişmelerdeki sebeplerde sanırım en büyük suçlu da biz Dağ yöresi insanlarıyız. Kendimize yönelik yapacağımız özeleştiride bunun sebepleri de ortaya çıkacaktır.

Yukarıda saydığımız rakamları bir araya getirip bunu yeterli güce çeviremiyorsak, birlik ve beraberliğe dönüştüremiyorsak, yöremizin içinden çıkan değerlerin reklamını iyi yapamıyorsak, burada başka suçlu aramamak gerekiyor.

Yöre olarak iktidar partisine verilen çok büyük desteğe rağmen içimizden çıkan değerlere ne derece önem verildiğini de yerel seçim aday belirlemelerinde gördük.

Zaman su misali akıp geçiyor. Yarınlara daha güçlü girmenin en büyük yolu da birlik ve beraberlikten geçiyor. İçimizdeki değerlerin vizyona çıkarılmasından tutun da daha birçok şeyde ve yarınların aydınlık olmasında birlik ve beraberlik unsuru ön plana çıkıyor. Ama ne yazık ki, biz bu birlik ve beraberliği bir türlü sağlayamıyoruz.

Bunun sebeplerini arayıp, çarelerini bulmadan bu birlikteliğin sağlanabileceğini de tahmin etmiyorum.

Üzüntüde, acıda bir olan yürekler artık yöremiz menfaatleri konusunda da bir olmalıdır. Zaman daha fazla geçmeden, güzel yarınlar için yöremizin ileri gelenlerinin bir araya gelip bu birlikteliği en kısa sürede sağlamaları gerekiyor, vesselam...

Günün Sözü:

“Hırsı bırak, kendini boş yere harcama… Şu toprak altında çırak da bir, usta da… (Mevlana)”