Şehrin Doğu yakasındaki belki de en büyük değer Cumalıkızık…

Yerli ve yabancı turistlerin bir araya gelmiş olduğu eski bir Osmanlı köyü olmanın yanı sıra köyde bulunan işletmeler nedeniyle Cumalıkızık'ta yaşayan insanlarımız açısından da büyük bir gelir kapısı aynı zamanda. 
Durum böyle olmuş olmasına rağmen geçen hafta içerisinde ziyaret etmiş olduğumuz Cumalıkızık’ın bugünlere gelmesinde büyük pay sahibi olan işletmelerin birçok sıkıntısının olduğunu duymak bizleri üzdü. 
En öncelikli sıkıntılardan biri kurumsal işletmelerin kendilerine Cumalıkızık'ta yer açma çabaları olduğunu söyleyebilirim. 
Sonrasında çok uzun yıllardır yenilenmeyen Bursa ile ulaşımı sağlayan 1.700 metrelik Değirmenönü asfaltı. 
Yine birçok Cumalıkızık’a değer katan işletmeci arkadaşlardan duyduğumuz “tek bir kurumda yetkilerin birleştirilmesinin” çok önemli ve çok kesin bir sonuç vereceği kanaatindeyim.  
Geçtiğimiz yıla kadar devam eden tarihi dokuyu bozmadan yapılan restore çalışmalarının da bu kapsamda bir an evvel başlaması Cumalıkızık’ta yaşayanlarda hakkaniyet açısından da büyük bir beklentiye yol açmış durumda. 
Bursa’mızın Doğu yakasındaki bu Osmanlı köyü gerçekten büyük övgüleri hak ediyor, ünü sınırları aşarak Uzakdoğu'dan, dünyanın birçok noktasından buraya gelip ziyaret etmek isteyen turistlerle dolu tarihi kaldırımların hiçbir zaman boş kalmaması için bu manada kurumlarımıza değişik görevler düşeceği kanaatindeyim.

 Açık ve net!

Bir haftadır bilindiği üzere gündemi meşgul eden 2008 yılında kanun teklifini sen mi verdin? Destekledin mi? Desteklemedin mi? Tartışması konuşulmakta. 
Kime, neye ve nasıl yarayıp yaramadığı şüpheli kanun maddesini bundan 11-12 sene evvel vermenin, verildikten sonra da destekleyip destelememenin ne önemi var diye geniş halk kesimleri uzaktan durumu anlamaya çalışıyor gibi geliyor bana.  
Bu bağlamda ben de diğer bir gözden, başka bir görüş açısıyla bakmak istiyorum bu duruma. 
Kime ne şekilde hizmet ettiği yada etmediği meçhul teklif anladığım kadarıyla öyle ya da böyle bir şekilde meclisten geçmiş. 
Ondan çok daha sonra 2015’li, 2016'lı yıllarda   bunların yayın organlarına çıkıp yanlarında olduklarını açıkça beyan eden,destekleyen   siyasetçilerimize ne demeli. 
Bu görüntüler daha zihinlerimizden kazınmamışken 10-12 sene evvele gitmenin bu durumdan siyasi çıkar elde etmek için “açık ve net” görüntüler ortadayken flularla uğraşmanın, beyhude ve zorlama bir tavır olduğu apaçık ortada.