Son bir haftadır CHP   Milletvekili CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın TSK ve dolayısıyla Mehmetçiğimize sarf ettiği sözlerden sonra, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi milletvekili ile ilgili herhangi bir geri adım atmak şöyle dursun ona sahip çıkması arkasında durması ve konuşmanın ilerleyen aşamasında geçtiğimiz hafta Libya açıklarında İrini operasyonu çerçevesinde Türk bayraklı geminin Alman savaş gemisi Hamburg tarafından durdurularak 16 saat boyunca aranmasına yönelik hükümeti, AK Parti'yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmek adına ülkesini zor durumda bırakacak açıklamalarda bulunmasına hiç bir anlam veremedim.

Bu bağlamda yazılı ve görsel basında tanınan, duyarlı, sözüne güvenilir eski komutanlar olsun ve daha birçok konunun uzmanı kişilerin değerlendirmelerinden de anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu bu açıklamalar kesinlikte ülkesinin aleyhine bir durumdur.

Ayrıca bu Alman Savaş gemisine Türkiye’den malum çevrelerden medyada da konuşulan bir tüyo mu gönderilmiştir “gemide silah var” diye bu konuların mutlaka araştırılması, açıklığa kavuşturulması lazım.

Bu filmi biz MİT TIR'larında da izlemiştik biliyorsunuz.

Bu da o kadar çok belirgin ki yine geçtiğimiz perşembe ve cuma günleri yayınlanan birçok Yunan gazetesi Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamalarını manşetlerinden verirken,  medyanın kalan unsurlarında da normal haber olarak yer aldı ve bu bağlamda Kılıçdaroğlu'na övgüler düzüldü.

Kılıçdaroğlu'nun Yunan basınında bu kadar göklere çıkartılması alkışlanması neyin alametidir, bunu sayın Kılıçdaroğlu ve CHP elitlerinin mutlaka düşünmesi lazım.

Yunanistan'dan, Almanya'dan, Amerika'dan alkış alırken Türkiye'deki bütün kesimlerin eleştirilerini almak neyin nesidir?

Neyin habercisidir?

Muhalefet'in birinci görevi bu mudur yoksa ülkesinin sorunlarına alternatif çözümler sunmak, önermek hatta çareler üretmek midir... Anlayan varsa beri gelsin.