Yelpazenin renklerini oluşturan bütün partiler bunu söyler ama asgari ücret tespit komisyonunda özel şartların baskısıyla unutulur.

Partiler iç dünyasına yakından bakıldığında sağ partiler emeği ahde vefa anlayışı olarak görür ve davalarına sahip çıkanları unutmaz ve kendince ödüllendirir. Davayı yolda bırakanları ise asla affetmez ve siyasi mevta yapar.

Bu slogan CHP’de sözde vardır ama özde yoktur. Özellikle son 15 yıldır, yola çıktıklarını unutup, yolda buldukları ile devam etme anlayışı ile siyasi etikle bağdaşmayan pragmatist bir yaklaşım ile yürümektedirler.

Karayel eserken şemsiye açacak kadar akıldan yoksun hamlelerini saymakla bitmez. Bunun en güzel cevabını da ‘on güreş on tuş’ ile sandıkta alırlar.

2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi anlayışı dışında çatı adayı olarak bulduğu Ekmelettin İhsanoğlu’nu desteklemişti. O çatının daha sonra MHP saflarının üstünü örtmesi yetmemiş, 2018’de de oyum eski rakibi olan Recep Tayyip Erdoğan’ın demesi CHP açısından trajikomik bir hikayedir.

2018’de sahaya sürdüğü Muharrem İnce ise ayrı vakadır. Küçük ilinde 3 vekilliğin 2’sini rakibine kaptıran İnce’nin Erdoğan karşısında şansının olması eşyanın tabiatına ve fizik kurallarına aykırıdır. Nitekim olması gereken oldu ve ilk turda seçim bitti.

CHP’ye Bursa özelinde bakıldığı zaman, hâlâ devşirme usulü işler yapmak için hamlelere devam ediliyor. Ben Cumhuriyet’i kuran partiyim diyeceksin ama kendi içindeki değerlere güvenmeyip, ithal aday ararken, öte yandan mezardan çıkarıp aday yapmak için siyasi mevta peşinde koşacaksın.

İşte 10-0 hezimetin sırrı budur.

Bursa’da adaylarını açıklarken, kazandığı ve elinde olan iki belediye yerine, AK Partili olan ve muhtemel yine kayba koşacağı adayları açıklamak bana aç aç tiyatrosu gibi geldi.

Bu nasıl bir ciddiyettir?

Büyükşehir ile birlikte 3 merkez ilçe ve Mudanya’ya hiç mi hazırlık yapmadınız da içerde milleti birbirine kırdırıyorsunuz. Bu boşluktan yararlanmak isteyen Hüseyin Akkuş’a bile Nilüfer hayalleri kurduruyorsunuz.

Bursa gibi bir büyük şehirden çıkardığınız ikisi makamlı beş vekil, düğümü çözemiyor, destek birliklerini değil başka komutanları Bursa’ya taşıyorsunuz. Demem o ki makam oturmakla değerli olmaz. İçini dolduracak yürek lazım ayrıca size komutan değil nefer lazım.

Bir takım olduğunuza inanarak, içinizdeki değerleri ıskalamadan, transfer peşinde koşmadan ve en önemlisi partide emeği geçenleri seçmeyi unutmadan yola devam ederseniz bir gün elbet kazanırsınız.