Son dört maçta 10 puan topladık. Bu gençler bizi maç günlerinin müptelası etti. Çayımızı, patlamış mısırımızı alıp huzur veren bir doksan dakika izleme keyfi için TV karşısında esir olduk.

Nasıl olmayalım ki!

Savunma dâhil sahanın her yerinden topla çıkışları iyi olan ne yaptığını bilen bir takım olduk. Tüm oyuncularımızın zayıf ayaklarının standardı dahi çok iyi durumda! Ayrıca takımımızın hücumda tek tip yerine çok değişik özellikli oyuncularının olması, sağ ve sol taraftan gelen orta kalitelerimizin gayet iyi olması dikkat çekici bir takım özelliğimiz oldu.

Uzun toplardaki başarılı oranımız ve dikine oyun anlayışımızın son haftalardaki getirdiği puanlar tüm Bursa’ya “Bu takımdan bir şey olmazdan” “Bizim bir Bursaspor’umuz varmış” “Neler yapabiliriz?” anlayışına getirdi. Gençler bu başarının en büyük mimarı. Tabii ki Bursaspor sevgisi ile yetişmiş Mustafa Er’in katkısı kesinlikle en başta geliyor.   

Genç oyuncularımızın sahada çok fazla sayıda net müdahaleler yapmaları, topu saklama becerilerini, vücudunu çekinmeyip kullanmalarıyla fark yaratmaya devam ediyorlar.

Eskişehirspor maçı en zor müsabakalardan biriydi. İki genç ekibin hata oranı yüksek, fiziki devamlılığın öne çıktığı, oyun kalitesinin düştüğü bir maç oldu. Daha sabırlı ve sisteme bağlı oynayan Bursaspor zor da olsa çok önemli üç puanı alarak üst grup için iddiasını devam ettirdi. 

Eksik yanlarımız tabi ki var. Hava hâkimiyetimizde ve adam paylaşımdaki hatalar az değil, hatta çok canımızı yakıyor. Bu eksiklerimizi gidermek adına oyuncularımız kendilerine güvenmeli ve çok çalışmaya devam etmeliler. Çünkü hava hâkimiyeti gayet iyi oyuncularımız da var ve hiç de az değil.

Bursasporlu gençler hakemle oynamıyor, işlerine bakıyorlar. Bu çok önemli! Bir takımı oluşturan oyuncuların, “Çevre kontrolü + pozisyon bilgisi + konsantrasyon + vücudunu kullanmaktan çekinmemek” gibi eksikler ne kadar az ise bir takım o kadar çok başarılı olur. Bizim kadro bunların çoğunu sahada uygulayabiliyor.  

Bir iki oyuncumuz dışında 17-23 yaş arasındaki oyunculardan kurulu Bursaspor için bu yaşlarda, bu fizikte Türk oyuncularını kadrosunda bulundurmak önemli bir zenginlik. Bırakın 1. Lig’i, Süper Lig’de dahi fizik kalitesi defolu bir sürü oyuncu mevcut. 

Bu oyuncularımız arasına üst düzey 4 veya en çok 5 oyuncu ile harmanlayabilirsek. Bu takımın yeri bir üst lig olur. Gençleriyle değer üreten sistem içinde mevcut ekonomik iflastan kurtuluş demek olur. Oyuncu kalitesi artan kadro ile  içindeki oyuncularımızın bir kaç ayda yaşayacağı gelişim,  gündemdeki Vakıfköy’ün, bir ekol olmanın beratı tescillenmiş olacaktır.  

Oynadıkça tecrübelenerek, gerekirse hata yaparak ama teknik kadro tarafından ikaz edilerek gelişime açık bu oyuncularımıza sahip çıkalım.

Bu ekip ile gelinen bu noktadan geriye dönmek Bursaspor’a ihanettir. Lig atladığımızda gelecek olan paralar bizi bu iflastan kurtarır. Bursa yine kenetlenir. Yaşanan tecrübe ile Bursaspor’un sırtından geçineceklere Bursaspor’un kapısı kapanmalıdır. Bursaspor’u gerçek Bursasporlular yönetmelidir.   Yönetim için pusuda bekleyenlere duyurulur.

ÇARE Bursa’dadır, Bursalıdır.