Bursa'nın köyleri arasında Çalı'nın çok ayrı bir yeri vardır. 
Film festivali vardır ki hiçbir köye nasip olmamıştır...
Güreşleri ayrı bir hava katar haziran ayında bölgeye...
Sanayi deseniz maşallah bacalar ekmeğe, çorbaya tütüyor...
Köyün az ötesindeki Gümüşlük ikinci bir Bademli olmaya aday...
İmarlı ve planlı yapılaşma...
Özellikle vatan sevdasının simgesi dev bayrak Çalı’nın yaslandığı dağın tepesinde şehitlere selam durur...
Ve birçok özellik daha saymak mümkün...
Bunca güzel özelliğini saydığım Çalı'da tuhaf bir gelişmeye şahit olmak beni çok üzdü...
Bölgeden sokak dostlarımızla ilgili şikayetler gelmeye başlamış...
Hatta çiçeği burnunda muhtarımız Kağan Doğan, anlaşılmaz bir tutumla Kaymakamlığı, Nilüfer Belediyesi Barınağı’nı telefon yağmuruna tutuyormuş, imza kampanyası başlatmış köpekleri toplayın diye...
Duyan gören sanır ki Bursa'nın köpekleri toplanmış Çalı'ya hapsedilmiş her gün 3 çocuk, 5 kadın, 4 ihtiyar saldırıya uğruyor.
Durumu Çalı'da oturan Yazı İşleri Müdürümüz Ahmet Kundakçı'ya sordum...
Kendisi de kulağına nahoş seslerin geldiğini ama…
Kısa bir Çalı turu attığında köpeklerden rahatsız olan bir esnaf ya da vatandaş görmediğini, 
rahatsız olanların köyün yerlisinin değil, bölgede yükselmeye başlayan apartmanlara sonradan taşınan kişilerin olduğu yönünde fikrini söyledi. 
Ve köyde iki tur attığını, köpek sayısının abartıldığı kadar olmadığını, meşhur köy meydanında bile köpek sayısının 5-6’yı geçmediğini söyledi. 
Ayrıca, "Okul ve sağlık ocağı, eczanenin olduğu bölgede 6-7, Çalı Yüzme Havuzu'nun orada 4-5, ilk cami ile merkez cami arasındaki yol boyunda 5-6, Şehit İlker Çelikcan Parkı’nın orada yine 4-5 tane köpek bulunuyor" dedi...
Bu kadar köpek için Kaymakamlığı, Belediyeyi ayağa kaldırmaya gerek var mı Sayın Muhtarım...
İşin tuhafı sizin daha önce iyi bir ‘can’ dostu olduğunuz, sonradan bir akrabanızın etkisinde kaldığınız için birden bire böyle hayvanlara karşı cephe aldığınız söyleniyor...
Sayın muhtarım, Çalı güzellikleriyle hep akıllarda kalsın…
‘Can'lara olan düşmanlığıyla değil...
Unutmayın onlar Allah'ın dilsiz kulları...
Tek istekleri biraz sevgi…
Siz onları ne kadar severseniz onlar da size o kadar sevgiyle karşılık verir…
Hayvanları çok severim. Bugüne kadar yüzlerce hayvan besledim. Başı okşanan tek bir hayvanın bile saldırganlıkla karşılık verdiğini görmedim…
Siz onlara taş atarsanız, hayvan ne yapsın kendini korumaktan başka…
Onlar için mama kapları, su kapları koyacağınıza, Kaymakamlığa çağrı yapmak yeni nesil bir muhtara bence hiç ama hem de hiç yakışmadı... 
Mahalleli gencecik yaşınızda sizi muhtar seçtiyse, gençlerin bu dünyayı sevgiyle değiştireceklerine inandığı içindir…
‘Can’lara kan kusturasınız diye değil