Berlin'de, bir otomobil devinin merkez ofisindeyiz. Bir kez daha anladık ki;
Büyük devlet olmak için, BÜYÜK MARKALAR ÇIKARMAK GEREK!
Almanya'nın cari fazla vermesinin ana sebebinin, dünya çapında markalara sahip olması olduğunu artık biliyoruz.
Bizimle birlikte savaştan çıkan,
Bizden sonra bir savaş daha yapan,
Hitler gibi bir vahşetin izlerini taşıyan,
Doğu-Batı diye ikiye bölünen,
Adeta yerle bir olan,
ALMANYA'NIN merkezinde gezerken ve en son 17 yıl önce geldiğimiz Berlin'i, bugün incelerken, fiziki çok şeyin değişmediğini, Berlin'in betonlaşmadığını gördük!..
Türkiye ile Almanya'yı,
Berlin ile Bursa'yı mukayese ettiğimizde;
Ortaya çıkan sonuç;
Üretim ekonomisi ile tüketim ekonomisinin "FARKINI" ve doğallık ile betonlaşmanın "ÇARKINI" çok net analiz edebiliyoruz...
 Bir de şunu gördük; Almanya'da çok konuşanlar, sürekli mazeret üretenler "VASIFSIZ OLANLAR!
Mercedes'te Türk çalışanlar gördük.
Vasıflı ve kendini yetiştirmiş olanlar EL ÜSTÜNDE...
Vasıfsız, hiçbir iş yapmayanlar, bir işe yaramayanlar; SOSYAL GÜVENCE şemsiyesinin altında, sadece konuşarak "BELEŞ YAŞAMAYA" devam ediyorlar.
Kısaca; büyük devlet olmak için BÜYÜK MARKALARA İHTİYACIMIZ VAR!
Bunun yolu da ÜRETİMDİR...
MİLLİ ÜRETİM...
MİLLİ TÜKETİM...
MİLLİ MARKALAR...
Kısaca, MİLLİ SES VER PROJESİ...
BUDUR TÜRKİYE'NİN ESAS MESELESİ...


***

ALMAN BİLİNCİ YÜZÜNDEN ALMANYA BİRİNCİ

Berlin'de bir şarküteri…
Alman müşteri geliyor, zeytin istiyor ve çantasından bir kap çıkarıyor, istediği zeytinin o kaba konulmasını istiyor...
Başka bir Alman müşteri, başka bir şey istiyor, o da çantasından bir kap çıkarıyor.
Hiç kimse poşet istemiyor!
Bu durumu şarküteri sahibi arkadaşımıza sorduk, aldığımız cevap;
"Burada plastik ürünlere dönük güçlü bir tepki var. Bu tepki devletten ziyade, tüketicinin tepkisi."
Bizdeki durumu düşünürken...
 Almanya'da yaşayan bir Türk selam verdi.
Bizimki selamı aldı.
Peynir, zeytin, krema vb. şeyler istedi, hepsi ayrı ayrı poşetlere konularak hazırlandı, sonra hepsi bir poşete konuldu.
Duyamadım, ne dediniz?
"Eğitim mi?"
Birçoğu Almanya'da doğan, Alman okullarında eğitim alan Türk nesilde de durum böyleymiş!
Bu konuyu eğitimci Kadir HEKİMOĞLU şöyle açıklıyor:
"Almanya'da yaşayan Türklerin, Almanlarla sosyal teması hiç yok gibi. Bu yüzden kültür kaynaşmasının olmaması ve bilinç seviyesinde farklılıkların ortaya çıkması doğal!"


***

O YEŞİL BURSA'YA GELECEK
agazete haberi manşetten vermişti. 
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur AKTAŞ, diyordu ki; "O YEŞİL BURSA'YA GELECEK!"
İnşallah gelir!
"Yeşil Bursa" markasını el birliğiyle yok eden bizler, inşallah işbirliği yapar, Bursa'yı yeniden yeşil hale getirebiliriz!
"Yeşil - Beyaz" markasını küme düşüren bizler, yeşili katlettik, beyazı kirlettik, bu haltı hep birlikte ettik!
Şimdi, Bursaspor'u gittiği yerden geri getirmek, yeniden Bursa'yı yeşil hale döndürmek için kenetlenmek gerek!
Herkes evinin önüne ağaç diksin!
Sonra da belediye bu ağaçların bir envanterini çıkarsın, ağaçların bakımını yapsın.
Mevsimlik çiçek dikmekten, çim ekmekten, çimleri sulamaktan vazgeçsin!
 Bursa, mevsimlik ekilen çiçeklerle, suni çimlerle "YEŞİL BURSA" unvanını kazanmamıştı!
Bir ağ gibi ağaçlarla Bursa örülmeli, tüm cadde ve sokakların görüntüsü; Çelik Palas Otel ile Altıparmak girişine kadar olan bölgenin halini almalı!
Bunun için de gerekirse, belediyenin Park Bahçeler personeli, yurt dışına gönderilmeli, ama bu gidiş turistik gezi olarak değil, gerçek manada teknik gezi adı altında olmalı.
Ayrıca...
Nilüfer’de yapılan kentsel dönüşüm katliamı yeniden tekrar edilmemeli, rantsal dönüşümden vazgeçilmeli!..
Bu konuda da belediyelerin teknik personelleri yeniden eğitime alınmalı, İstanbul yolundaki o uzun ince binaya izin verenler de görevlerinden el çektirilmelidir.


***

TSE'DEN HABERLER (www.tse.org.tr)

Gaziantep’te Aslankaya Kimya ve Sağlık Ürünleri San. A.Ş., yapılan denetimlerin ardından Türk Standardları Enstitüsü’nden (TSE), TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi, TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belgesi ve TS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi almaya hak kazandı.
 
Belge törenine; TSE Güneydoğu Bölge Koordinatörü Rıza Okumuş, TSE Gaziantep Belgelendirme Müdürlüğü personeli Gıda Mühendisi Mehmet Genç, TSE İstanbul Belgelendirme ve Koordinasyon Müdürü Hakan Deniz ile Aslankaya Grup ailesi katıldı.
TSE Güneydoğu Bölge Koordinatörü Rıza Okumuş, firmanın Güneydoğu Anadolu bölgesinde TSE’den üç sistem belgesini aynı anda alan ilk ve tek kuruluş olduğunu söyledi.