Üç milyon nüfuslu bir şehirde, bir milyon araç varsa...

Ve o şehrin son otuz yılında yeni yollar planlamamışsanız, ana arterlerinde trafik durma noktasına gelir, geldi de!

Bir şehirde, 18 tane OSB var ve bu OSB'lerin tamamı dolmamışken...

Yeni OSB'ler oluşturmak için uğraşılıyorsa, o şehrin tarım arazilerinin ve doğal ortamının yok edilmesi kaçınılmazdır.

Ecdadının vizyonuna erişemeyen bir şehirde...

Şehri dağın eteklerine kurarak hava yollarının açan ve şehrin nefes almasını sağlayan ecdada rağmen, şehri ovaya taşıyan torunların hataları yüzünden, şehirde hava kirliliğinin olması normal değil midir?

 Hala, evet bugün bile, kaçak yapılaşmanın önüne geçilemiyorsa...

O şehrin yeşilliğinin katledilmesi ve "yeşil" olan adının "beton" olarak değişmesini kim engelleyebilir!

Kent meydanına hilkat garibesi bir AVM koyulmasını engelleyemeyen bir şehir...

Hanlar bölgesi, Ulucami ve tarihi dokunun önüne dikilen ucube Doğanbey konutlarına imza veren belediye meclisini ve izin veren yerel yönetimleri...

Şehrin göbeğine, tam ortasına ve de hesap kitap yapmadan yapılan stadın oluşturmuş olduğu çirkin görüntü ve oluşturacak olduğu yoğunluğu hesaplayamayan yerel yönetimler...

Bu şehrin sakinlerinden kim, hangimiz, bu konulara imza atan ve izin verenlerle ilgili güzel şeyler söylüyoruz!

Ve gelelim sadede...

Ve şimdiki yerel yöneticiler ve idareciler ile ilgili 20 -30 yıl sonra ne konuşulacak olduğunu bugünden yazalım...

Şimdi yazalım ki, Allah uzun ömürler versin ama ölümlü dünya, kim öle kim kala, şimdiden duysunlar ki, hatalarından belki dönerler!

18 tane OSB varken ve bu OSB'ler boşken...

Yeni OSB'ler kurmak için uğraşanlar ve bu OSB'lere izin verecek olanlar "MİNNETLE" anılmayacaksınız!

Bursa ovasının katledilmesine göz yumanlar...

Kaçak yapılaşmaya tedbir almayanlar...

Siyasi kararlara imza atanlar...

Bursa'yı betonlaştıranlar...

Bilin ki; "RAHMETLE" anılmayacaksınız!

Böyle devam ederse, Bursa trafiği kilitlenecek...

Bursa trafiğinin kilidini çözecek yeni çözümler oluşturamayanlar "ŞÜKRANLA" anılmayacaksınız!

Hava koridorları açılmazsa...

Yeni yeşil alanlar oluşturulmazsa...

Mevcut yeşil alanlar ortadan kaldırılırsa...

Kesinlikle "DUA İLE" anılmayacaksınız!

Nereden mi biliyorum?

Anlatayım...

Bu yazının kalemi bizim, ama düşüncenin özü ve esası BURSA PALATFORMU'NA ait.

Bursa Platformunun yönetim kurulu toplantılarında konuşulan konular bunlar, biz sadece kaleme aldık, altına da imzamızı atıyoruz!

Allah aşkına siz söyleyin;

Doğanbey ucubelerini, Stat hilkat garibesini, Kent Meydanı AVM'yi, ovaya dikilen gökdelenleri tasvip ediyor musunuz?

Biliyoruz ki, bu projeleri yapanlarda, imza atanlarda pişman!..

Ama ne fayda!

Ve buradan Bursa Platformu yönetim kuruluna bir çağrı yapıyoruz;

Süratle, Bursa konulu sinerji toplantılarını organize et!

"Ama bu toplantılara gerçek Bursalıları davet et!"

Susan Bursa'yı konuştur!

"Ama Bursa'nın evlatlarını konuştur, ithal olanları, makam için Bursa'da bulunanları değil, Bursa için ölecekleri, ölünce Bursa'da gömülecekleri konuştur'"

Sessiz kalan Bursa'ya ses verdir!

"Küsen, küstürülenleri kürsüye çıkar, ortak payda Bursa için ses ver, ses verdir!"

Bursa'ya sahip çık!

Ne diyordu şair;

"Sahipsiz vatanın batması haktır!

Sen sahip çıkarsan, bu vatan batmayacaktır!"

***

TSE GÜVENLİ HİZMET BELGESİ ŞARTI

Bursa'da yasaklar belli ölçüde kaldırıldı.

İnşallah kurallara uymaya devam ederiz ve yeni yasaklarla karşılaşmayız.

Bizce...

Elli kişiden fazla müşterinin bulunacak olduğu hizmet sektörüne, TSE'nin vermiş olduğu "TSE COVİD - 19 GÜVENLİ HİZMET BELGESİ" şartı getirilmeli.

TSE'nin hazırlamış olduğu kriterler, tedbirlere önemli ölçüde katkı sağlayacaktır.