Asrın illeti yeni tip koronavirüs sebebiyle dünya zor günlerden geçiyor.

Dünyayı derinden saran ve sarsan virüs malum her şeyi alt üst etti. Bizden birçok değerimizi, insanımızı aldı ve almaya da devam ediyor.

Ülke olarak yeni tip koronavirüsle yakinen tanışmamızın 63’üncü günü.

Aşamalı olarak normalleşme adına atığımız ilk adımın da ilk günü bugün.

Sadece bizde değil dünyanın birçok ülkesinde bugün tarihi bir gün. Almanya, Belçika, İspanya, İngiltere gibi birçok ülke de aşamalı olarak normalleşme adına adım atıyor bugün.

Dün 65 yaş ve üzeri yürüme mesafesinde tahditli olarak bir nebzecik dışarda teneffüs ettiler. İlk teneffüste hata yapanları da gördük maalesef. Şaşkınlık içinde olanlar da vardı. Dışarıda teneffüse ihtiyaç duymayanlar oldu. Çarşamba günü 0-14 yaş grubu, 15 Mayıs Cuma günü ise 15-20 yaş grubu 4 saat dışarıda teneffüs edecekler.

Bugün başlayan aşamalı süreç önemli. Kural ve tavsiyelere uymamız daha çok önemli. Korona ile bugün ikinci sınavımız başlıyor. Bir an önce normalleşebilmemiz kurallara olağanüstü riayet etmemize bağlı.

Önlemler ve yeni kurallar eşliğinde bugün berber, kuaför, güzellik salonları ve AVM’lerin ilk mesai günü.

İddialara göre bazı berberler ara vermeden sessiz ve sedasız çalışıyorlardı zaten.

Zorunlu olmadıkça, iftarı bekleyen oruçlu gibi aynı anda bu mekanlara hücum etmeyelim. Kurallara mutlaka uyalım. Koronavirüs riskine karşı 14 kuralı asla unutmayalım ve tatbik edelim.

Zorunlu olmayan ihtiyaçlarınızı bir süre daha erteleyin.

Yoksa 2. dalgaya davetiye çıkarırız.

Yeni tip koronavirüsle yeni tanıştık ve görüşmelerimiz hala sürüyor, veda etmedik.

Yeni tip koronavirüs hikâyesini daha yazmadık ve yazamayız.

Bir hikâyeyi yazabilmek için yaşanan olayın tamamen bitmiş olması gerek.

Görünen o ki bu hikâyeyi daha uzun bir zaman yazamayacağız maalesef.

Onun için tehlike geçmiş değil. Herkesin bir süre daha dikkatli olması çok önemli.

“Bana bir şey olmaz” demeyin, çünkü çok şey olabilir.

Yeni tip korona bir taraftan da bize yeni uyarılarda bulunuyor.

Hoyratça kullandığımız tabiatı ve doğayı yanlış kullandığımızda error vereceğini hatırlattı.

Dünyayı adaletsizlik, merhametsizlik, sömürgecilik, fitnecilik, mazlumlara zulüm salgını sınırları aşmıştı. Bu zilletlerden tevbe edenlerden oluruz inşallah.

TV’lere çıkan uzmanları tekrar tekrar dinleyerek birer fahri virüs ve pandemi uzmanı olduk.

Aynı uzmanı gün içinde 7 farklı TV’de görüp dinleyerek kafayı yedik.

Maskeler takılınca insanları hiç tanıyamaz olduk. 

Hayatımıza sosyal mesafeler koyduk.

Plan ve hayallerimize sınırlar çizdik.

En sevdiklerimizle aramıza perde çektik.

Evde de hayatın var olduğunu yeniden hatırladık.

Erkeklerin de ev işlerini yapması gerektiğini kavradık.

Evden çalışmayı öğrendik.

Yeniden evde saç ve sakal kesmeye başladık.

Yeniden kitap okumaya başladık.

Yeniden evde ekmek yapmaya başladık.

Birçok toplantı, seminer, program ve veli toplantılarının video konferans sistemiyle yapılabileceğini öğrendik.

Milli ve yerli ürünlerin kıymetini azıcık da olsa anladık.

Milli tarımın önemini kavradık.

Yıllarca ‘pozitif’e hep olumlu baktık. Bu aralar pozitiften korkar olduk.

Eski bir ‘trekking’ci olarak evde de yürünebileceğini tatbik ederek 20 bin 268 adım atarak sosyal deney yaptım.

Trekking demek herhangi bir ulaşım aracı kullanmadan uzun ve yorucu yürüyüş demek.

En ufak bir ağrı ve sızıda acil servise gitmememiz gerektiğini öğrendik.

Zorunlu gıda ve giysiden başka birçok ürünün zorunlu ve acil olmadığını müşahede ettik.

Tasarruf etmeyi, israf etmemeyi ve cimrilik yapmamamız gerektiğini de öğreniriz inşallah.

Daha öğreneceğimiz ve ibret alacağımız çok şeyin olduğunu öğreneceğiz.

Ben değil ‘biz’ demeyi öğreneceğiz.

Teşekkür etmeyi, şükür etmeyi ve tefekkürü öğreneceğiz.

Selam ve dua ile, sağlıkla “evde” kalın.