Bu virüs salgını hafife alınmaması gerektiğini herkese gösterdi.

Ancak ilk ortaya çıktığında yeterince ciddiye alınmadığı da ayrı bir gerçek.

Zaten yayılmasına sebep olan tam da bu olmadı mı?

İlk görülme yeri olan Çin'nin Wuhan kentinde daha başında hastalığın üzerine ciddiyetle gidilebilseydi belki de bu hastalık ne dünyaya yayılıp salgın halini alacaktı, ne de dünya genelinde bu kadar cana mal olacaktı.

Ancak burada sadece Çin'i suçlamamak lazım.

Gördük ki ilk başta birçok Dünya lideri de bu hastalığı pek ciddiye almadı.

Almadı ama bunlardan biri bu tavrını az daha hayatı ile ödeyecekti.

Sonuç olarak olan oldu.

Bundan sonra neler yapılmalı ona bakmak lazım.

Herkesin umudu aşı ve ilaçta.

Aşı konusu daha önce de  yazdığımız gibi virüsün özelliklerinden dolayı zor.

Umut ilaçta.

Ama böyle bir ilaç bulunana kadar insanoğlunun elinde tek silah var.

Virüsten korunma.

Ancak görülüyor ki kişisel korunma araçlarına pek fazla riayet edilmiyor.

Bu sadece ülkemiz için geçerli değil. Dünya geneline bakıldığında da korunma yöntemlerine gerekli hassasiyet gösterilmiyor.

Evet doğrudur!

Her ne kadar bazı yetkililer "böyle bir şey yok" dese de ( bu tür açıklamalar daha çok insanların rehavete kapılmalarının önüne geçmek içindir) yaz aylarında havaların ısınmasıyla virüsün bulaşıcılık özelliği de, hastalık oluşturma potansiyeli de azalıyor, ki bunu da net olarak görüyoruz.

Ancak bu durum tedbirleri elden bırakılması anlamına gelmemeli.

Yaz aylarında bu virüs agresifliğini kaybetmiş olsa da oluşturduğu hastalık son derece ciddiye alınması gereken bir hastalıktır.

Siz bakmayın dünyada bazı tıp otoritelerinin söylediklerine.

Neymiş?

Virüs abartılıyormuş da, aslında o kadar da tehlikeli değilmiş de, bilmem hangi hastalıktan daha çok insan hayatını kaybediyormuş da.

Ama bu kesimin söylediği en absürd söz de güya bu virüsten doğrudan kimsenin ölmediği iddialarıdır.

Ya, arkadaş, doğrudan öldürse ne olacak, dolaylı öldürse ne olacak?

Hasta ölmüş, ölmüş.

Ne yani?

Doğrudan öldürmediği için kişi daha az mı ölmüş oluyor.

Böyle uçuk iddialar ortaya atanların diplomaları ciddi olarak sorgulanmalı.

Kaldı ki bu hastalık sadece ölüm oranları üzerinden değerlendirilmemeli.

Şu an için çok fazla üzerinde durulmuyor ama bu hastalığın gözden kaçan başka belki de çok daha tehlikeli boyutu da var.

Herkes; hastalanan, iyileşen ve ölen kişi sayıları üzerine yoğunlaşıyor.

Ama kimse, belki de salgın daha erken evresinde olduğu ve yansımaları henüz pek görülmediği için, bu hastalıktan iyileşen kişilerin üzerinde bıraktığı sekellerden bahsetmiyor.

Bu hastalığı geçirmek her şeyin yoluna girdiği anlamına gelmediğini insanoğlu hala pek kavrayabilmiş gibi durmuyor.

Oysa bu hastalığı geçirenlerde, hastalığın ağırlığına göre, mutlaka organ ve sistem hasarları kalıyor.

Bunların ciddiyeti ileriki yıllarda çok daha net ortaya çıkacaktır.

Bu hastalığı geçirenlerin şu veya bu şekilde hayat standartları etkilenecek boyutta yansımaları, hatta olağan yaşam süresini azaltacak kadar ciddi yansımaları söz konusu olabileceğini kimse göz ardı etmemeli.

Anlatmak istediğimiz şudur:

Siz siz olun bu hastalığı hafife almayın ve kendinizi azami şekilde koruyun.