Evde kalmanın ve asosyalliğin virüsü nasıl frenlediğini gördük geçtiğimiz süreçte.

Rakamlar azalınca malum gevşetmeler olacak biliyoruz ki...

Tabi sonuç olarak da rakamlar yeniden yükselecek.

Bir vatandaş olarak kısıtlamaların en azından hafta sonları sert bir şekilde sürdürülmesi taraftarıyım.

İşverenlerin bu süreçte biraz daha toplumun yanında olması lazım; evden çalışabilen insanlar toplu taşımalarla virüsün ortasına atılmasın!

Çok yazıldı çizildi: Vebali büyük!

Covid-19 testlerinin pozitif çıkma oranının yarı yarıya azalması umut veriyor ancak bencilliğimiz umudu umutsuzluğa sevk etmesin.

Tedbirsiz insanlara söylenecek söz de belli zaten: “Devlet ve millet düşmanı olmayın!..”

Aşı olan kişinin taşıdığı virüsü başka insanlara bulaştırma ihtimali de bilimsel olarak gizemini koruyor.

Eyvallah, aşı bünyesini korur da…

Yayarsa iş kötü!

Sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden uzaklaşarak, konuyu uzmanlarına sormakta ise fayda var.

Rakamlar en aza inene kadar tedbir, tedbir, tedbir…

Aman aşıya güvenip de sokaklara maskesiz atmayın kendinizi ha!

Çılgın egomuz dünyada bir ilke zemin hazırlamasın, kötünün ilki olmayalım yine!

Devletin ve bilim insanlarının çağrılarına kulak vermek lazım, komşuların kulaktan dolma bilgilerine değil.

Her şey iyiye gittikçe çıkıyor bir tane, “Böyük resmi gormüyon mu hemşerim” diyen arkadaş. Toplumumuzda da bol bunların sayısı maalesef…

Allah bu şanlı devleti, cehaletle yoğrulmuş bencil zihniyetlerden korusun.

Aşı milliyetçiliği yapmadan, tedbirleri elden bırakmadan, nezaketten ve insan olma halinden uzaklaşmadan devam.

Aman bu fırsatı da tepmeyelim!