Onlar her yerde ve her yerdeler.

Onlar, içindeki çocuk, çocuk ruhlu, çocuk masumiyeti, çocuksu mutluluk, çocukluk anıları ve daha saymakla bitirilemeyecek güzel deyimin kaynağı. 

Şu buz gibi havada betona oturan, akan trafiğe aldırmadan yırtık pırtık giydirilen de onlar. Hani bazen tek başına bazen annesiyle birlikte bazen de yanında anne babası varken dilendirilen çocuklar. 

Bu işi meslek bellemiş insanlarca dilendirilen çocuklar bunlar. 

Daha geçen gün yağan yağmura aldırmadan vicdansız bir annenin masum çocuğuyla betona oturup dilendiğini gördüm. Annenin ne giydiği üşüyüp üşümediği beni ilgilendirmez ama üzerinde bir mont dahi olmayan çocuk beni o an kahretti. Kendine sarılıp yüzünü duvara dayamış, muhtemelen bir an önce eve gideceği zamanı bekliyordu. İçimde fırtınalar koptu ve o anneye bir tokat atasım geldi. 

Hiç düşündünüz mü dilencilik yapan kadınların kucağındaki bebekler neden hep uyur? 

Ben defalarca karşılaştım bu manzarayla ve sizlerin de mutlaka bir kere de olsa rastladığınızı düşünüyorum.

Anne kucağına çocuğu almış dileniyor, çocuk uyuyor. Yoldan geçen sayısız insan ona para veriyor. Benim de her zaman yaptığım gibi kötü bir niyeti olduğunu düşünmeden, her zaman cebindeki son kuruşu ve üzerindeki son kıyafeti hayırlı bir iş yaptığını düşünerek vermeye hazır olan insanlarız. 

Çocukların neden hep uyuduğunu üniversite okurken yaşadığım bir olay sonrası araştırmıştım. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama çok acı ve can acıtan bir sonuç elde ettim. 

Kullanılan çocukların kendi çocukları olmadığını ve alkolik ailelerden kiralandığını öğrendim. Bebeğin bütün gün uyumasının sebebininse bu kişiler tarafından bebeğe içki ya da uyuşturucu verilmesi olduğunu şaşkınlıkla okudum.

Tabii ki bu çocukların bu kadar şeye dayanamayıp öldüğünü ve en korkunç şeyin ise çocukların bazen o vicdansız insanların iş günü içerisinde kucağında ölü çocukla dilendiğini de öğrendim. 

Çok acımasız, bunu öğrendiğim zaman önceden yaptığımın sadece yalnız bir anneye yardım etmek olduğunu düşünürken meğer ben nelere göz yumuyormuşum dedim. 

Buradan sesleniyorum. Sokaklarda çocuklarla dilenen kadınlar görürseniz onlara para vermeyin. Para verirseniz çocuklara en büyük kötülüğü sizler yaparsınız, onlara şefkat ile bakmayın, bu korkunç gerçeğe dahil olmayın. Para vermezseniz sektör haline gelmiş bu kötü niyetli insanlar da bir süre sonra bitecektir.  

*** *** ***

İnsan çaresiz kaldığında dolandırıcılık yapar mı?

Çaresiz baba gazeteyi aramış ve yardım edin kızımı kaybediyorum demiş. Tabii bana yönlendirildi ve aradım çaresiz babayı. Sesi o kadar içten geliyordu ki inanmamak mümkün değil. 

Ağlamaklı bir sesle ‘Biz şu an çadırda yaşıyoruz, oğlumu depremde kaybettim, eşim kanser hastası, kendim de sakatım, kızım beyin tümörü, ameliyatı oldu, şu an kızımın her ay 10 tane iğne vurulması gerekiyor ve biz bu iğneleri alamıyoruz. Vurulmazsa ya felç olacak ya da kör olacak. İğnelerin bir tanesinin fiyatı ise bin 700 lira. Ne olursunuz gazetenizde haberimizi yapın ve bize yardım etsinler, kızımı kurtaralım’ dedi.

Başımdan kaynar sular döküldü, bir insanın başına bu kadar kötü şey nasıl gelir? Tabii elimden geleni yapacağım dedim. Nerede oturuyorsunuz, yanınıza geleyim, kızınızı görmek istiyorum dedim. Ağlamaya başladı ve ‘Kızımı ve annesini memlekete Karabük’e gönderdim. Şu an Bursa’dayım işim yok, Bursa halinde günlük çalışıyorum, aileme gönderiyorum’ dedi. Tamam siz kızınızın fotoğrafını ve kendi fotoğrafınızı atın dedim yeterli. Haber yarın yayınlanır dedim ve telefonu kapattım. 

Haberi yazmadan önce internetten yaptığım bir araştırma sonucu şaşkınlık içinde kaldım. Önüme 4 tane aynı konuyu ele alan haber çıktı.

Birinde yer Antalya, birinde Ankara, birinde Karabük, birinde Bursa yazıyor. Bunda bir şey var dedim ve tesadüf eseri yazılan bir köşe çıktı karşıma. Köşede bu babadan bahsedilmiş ve dolandırıcı olduğu ortaya çıkmış. 

Çok sevindim tabii, Rabbim kimseye böyle bir çaresizlik yaşatmasın dedim, bir yandan da bir insan nasıl bu kadarına cesaret edebilir diye düşündüm. Aradı beni haber çıkmadı diye kendisinin dolandırıcı olduğunu söyleyince telefonu yüzüme kapattı. 

Aradan bir ay geçti ve telefonum çaldı baktım aynı kişi, telefonumu gazeteci diye kaydetmiş olmalı ki açar açmaz “Kızım ölüyor yardım edin” dedi. Bir an sustum dinledim sadece ağabey neden bunu yapıyorsun bak dolandırıcılıktan aranıyorsun der demez “Abla ne olur bana iş bul, çaresizim, işsizim, çaresiz kaldığım için bu şekilde para kazanıyorum, çocuklarıma bakmaya gücüm yetmiyor” dedi. 

Size soruyorum insan çaresiz kaldığı için dolandırıcılık yapar mı? Bir de evladını buna alet ederek...