ÖNCELİKLE KAMU MİLLİ SES VERMELİ

Kurumun, bütün gelir ve maaş hesapları, bir kamu bankasında.

Yani, yerli ve milli bir banka ile çalışıyor kurum.

Kurum, yerli ve milli bir kuruluş.

Sonra...

Bu kamu bankası, 3 ayrı yönetim sistemleri (ISO 9001, IS0 14001, IS0 45001)konularında YABANCI BİR BELGELENDİRME KURULUŞUNDAN BELGE ALIYOR!

Ve bu ülkenin, uygunluk değerlendirme alanında yaklaşık beş milyar doları, bu ve benzeri işlemlerle, her yıl yurt dışına gönderiliyor.

Özellikle de kamu kurum ve kuruluşları,  bu işe öncülük ediyor!

Bu nasıl bir MİLLİLİK ANLAYIŞIDIR!

Ve bu ülke de bu kalitesizliği, sadece KALİTE BİRLİĞİ gündeme getiriyor.

Kalite Birliği, ülkenin ekonomik kaynaklarını sömürenlerin, YERLİ VE MİLLİ OLMADIĞINI İDDİA EDİYOR...

"YAZIKTIR" diyor, bu ülkenin milli bir kalite kuruluşu varken ve bu kalite kuruluşu dünyada lider konumda iken, bir kamu bankasının yaptığı bu işlem, yazıktan ziyade, "AYIPTIR" diye uyarıyor.

"GÜNAHTIR!" diyor, bu ülkenin kaynaklarını, amacınız ne olursa olsun, niyetiniz nasıl olursa olsun, milli bir kalite kuruluşu varken, yabancıyı tercih etmeniz "GÜNAHTIR GÜNAH!" diye feryat ediyor.

"Kalite Birliği, bunları diyor da ne değişiyor." diye düşünenlere diyoruz ki;

O karınca var ya, o karınca.

O ateşi söndüremeyecek olduğunu biliyordu, o karınca.

Ama...

Kararını verdi kararınca, o karınca.

Ne sağına baktı, ne soluna, karınca.

Kutlu yürüyüşüne, su taşımaya devam etti, o karınca.

Ateş sönmüştü!

Ateşin sönmesine etki edememişti, o karınca.

Ama...

Kutsal iradenin  kararı uyarınca,

Tarafını belli etmişti karınca...

***

DUALARIMIZIN KABUL OLMASI İÇİN

Kutsal geceler ve günlerde, özellikle de Cuma gününde;

Bırakalım İslam'ın alemini,

Kendimizi hizaya çekelim.

Bırakalım güne geceye methiyeler düzmeyi, kendi muhasebemizi yapalım.

Bırakalım dünyayı değiştirmeyi, kendi alışkanlıklarımızı değiştirelim.

Merak etmeyelim, dinin sahibi, dini de, alemini de koruyacağını buyuruyor.

Biz kendimizden kaynaklanan zararları engelleyelim.

Bakın!

İslam'ın alemi kan ağlıyor, biz her mübarek gece ve günde dua ediyoruz, ama gözyaşı ve acılar devam ediyor, demek ki bu ve benzeri dualarımız kabul görmüyor!

Öyleyse; bireysel eyleme geçmek gerek.

Mesela...

İslam'ın alemine zulmedenlerin, örneğin Yahudilerin mallarını kullanmamaya başlayabilir miyiz?

Dualarımızın kabul olması için kendimize çeki düzen vermeliyiz.

Kalite ve uygunluk değerlendirme alanında lider bir kuruluşumuz varken, yabancı belgelendirme kuruluşlarını tercih ederek, kaynaklarımızı yurt dışına göndermeye devam edersek, bir karınca kadar olamazsak, dualarımız kabul edilmeyecektir...

YA MİLLİ SES VERİP, MİLLİLEŞECEĞİZ!

YA DA BÖYLE DEVAM EDECEK, HAVANDA SU DÖVECEĞİZ...

***

TRABZONSPOR ET

Yıllar önce...

Trabzon Akçaabat da, arkadaşlarımız, dostlarımız, Ali ve Mehmet ÇELİK kardeşler, ŞATO KÖFTE SALONU adlı bir lokanta açmışlardı.

Bizde Bandırma TSE'de görev yapıyorduk.

Bir Trabzon ziyaretimizde, köfte yiyoruz, köftenin şatosunda.

TSE'de çalıştığımızı bilen ALİ ÇELİK, işletmesine TSE belgesi almak istediğini söyleyince, tamam dedik, gerekli desteği verdik...

Karadeniz de ilk defa bir lokanta, TSE'den belge almıştı...

Güzel bir reklam kampanyası ile müşterilerine bu durumu duyuran işletmeye ilgi de artmıştı.

Bir süre sonra Ali Çelik telefonda diyordu ki;

"Bu belge çok işimize yaradı. Müşteri sayımız arttı. Ama Karadeniz fıkralarına da TSE konu oldu.

TSE logolarını gören müşterilerimiz, 'Türk Standartları Enstitüsü' demiyor, 'Trabzonspor Et' diye logoyu okuyor..."