Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yurt içiturizm 1. çeyrek istatistiklerini dün kamuoyu ile paylaştı.

Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan 1. çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 11 milyon 876 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 22,3 artarak 15 milyon 486 bin seyahat olarak gerçekleşti.

Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 112 milyon 768 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 7,3 gece, seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 407 TL oldu.

Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2018 yılının 1. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 24,9 artarak 6 milyar 300 milyon 922 bin TL olarak gerçekleşti.

Seyahat harcamaları, kişisel veya paket tur harcamaları olarak yapıldı. Bu harcamaların yüzde 94,2'sini 5 milyar 936 milyon 291 bin TL ile kişisel harcamalar, yüzde 5,8'ini ise 364 milyon 631 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu.

Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler yüzde 68,7 ile ilk sırada yer aldı.

Seyahate çıkış sebeplerinde ikinci sırada yüzde 15,9 ile ‘gezi, eğlence, tatil’, üçüncü sırada ise yüzde 8,7 ile ‘sağlık’ yer aldı.

Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 92 milyon 187 bin geceleme sayısı ile en çok ‘arkadaş, akraba evinde’ kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 8 milyon 254 bin geceleme ile ‘otel’ yer alırken, ‘kendi ev’inde 6 milyon 982 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.

Her insanın bir yıl boyunca çalışıp tatil yapması gerektiğini uzmanlar hep söylüyor.

Ancak bunu herkesin yapamadığı hepimizce malum.Kimi maddi imkânsızlıktan, kimi vakit bulamamaktan, kimi tatil kültüründen uzak durmayı seçmekten, kimi ise doğru yönlendirilmediği içintatil yapamıyor. Bu örnekleri çoğaltabiliriz…

Bütün olumsuzluklara rağmen iç turizm için büyük bir potansiyel var. Bu potansiyeli geliştirmek mümkün…

İç turizmi bazıları daha çok tercih ediyor. Uçak korkusupasaport çıkarmakla uğraşmıyor, vize alma derdi yok. Yabancı dil derdi yok. Yemek kültürü derdi yok. Bazen yurt dışına gittiğinizde en büyük sıkıntılardan biride farklı yemek kültürüdür.

İç turizm döviz getirmeyebilir.

Ancak dışarıya da döviz gitmemiş olur. İç piyasada kentler arasında önemli bir hareketlilik ve canlılık getirir.

Harekette bereket olur.

Kendi ülkemizi önce kendimiz tanımalıyız.

Bunun içinde herkese iş düşüyor.

Üniversitelerin bilinçli turizm elemanı yetiştirmesi lazım.

Genelde insanlar bir vesile ile tatil yapmak istiyor. Bazen komşusunun vesilesiyle bazen arkadaş grubunun vesilesiyle tatile çıkıyor.

Turizm seyahat acenteleri teşvik edici paket turlarını profesyonelce yapmalı.

Yanlış yapanlara da ciddi yaptırımlar uygulanmalı.

Denetim mekanizması adilce ve sürekli işletilmeli.

Yatırımcılar sadece otelleri lüks yapmakla kalmamalı, kaliteli ve güvenli hizmetde vermeli.

Yurtdışından gelen yabancı turistlere verilen imkânlar kendi insanımıza da verilmeli. Hatta daha çok teşvik edilmeli.

Türkiye’de çok geniş bir iç turizm kitlesi olduğunu unutmayalım.

Bu kitleye yeterli derecede değer verilmediğini de unutmayalım.

İç turizmin taleplerini karşılayamazsak,ülkemize gelen turistlerin de taleplerini karşılayamayız.

Var olan iç ve dış turizm potansiyelini daha çok artırmalıyız.

Turizmi mutlaka 4 mevsime yaymalıyız.

Bursa turizmi serum takılmış bir şekilde sedyede bekletilmektedir.

Gelen giden bakıyor.

Çözümler aranıyor.

Neşter vurulursa şahlanacak, canlanacak.

İnşallah yeni Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy Bursa’ya bir bakar pir bakar.

‘Turiste saygı varsa,turizmde kaygı yoktur.’