Üretim, nitelikli üretim. Tüketim, kaliteli, TSE belgeli tüketim.

İsrafın engellenmesi ve ihtiyacın tüketilmesi.

Lüksün değil, kaliteli ve TSE belgeli olanın tercih edilmesi.

İşte Türkiye'nin gelecek vizyonu budur. Bundan başka da çözüm yoktur.

Başka yerde çözüm aramak doğru değil, çözümsüzlüğü körüklemekte, geçmişi kötülemekte  ve geçmişe takılıp kalmakta,  gelecek değildir.

Hatalar vardır, hatalardan ders almak, fazilettir.

Mağduriyetlerden dolayı özür dilemek ve mağduriyetleri gidermek, nezakettir.

Olumsuzlukları ortadan kaldırıp, yeniden ayağa kalmak,  asalettir.

Gönlü Türkiye'de olanlar, gözü Türkiye'de olanlara karşı birleşmeli, birliğin rahmeti ile asil Türk milleti çağa mührünü vurmalıdır.

Birlik, dirlik, rahmeti getirecektir.

Rahmetin olduğu yerde, sefalet olmaz!

El, vicdana konulacak,

El oğlunun eline fırsat verilmeyecek.

İlkeler referans olarak ele alınacak,

Ülküler alevlenecek.

Mühür yerli ve milliye basılacak,

Ülke, birlik ve dirlik ilkesiyle yeniden ayağa kalkacak...

Bakın!

Bu ülkede, Elli yıllık mazisini ve dün ifade ettiklerini bir kenara koyup, "Önce vatanım!" diyen insanlar;

Vatan için dünün hesabını görmeyi değil, geleceğin hesabını yapıyor ve geleceğe odaklanabiliyorlarsa...

Bu vatan için aziz şehitlerimiz, toprağın kara bağrına giriyor ve onlarız aziz aileleri "Vatan Sağ olsun!" diyorsa...

Mağdur olan bir nesil, mağduriyetinin hesabını görmeyi değil, ülkesinin geleceğini düşünerek, geçmişe sünger çekebiliyorsa...

 Dün söylenenleri değil, bugünü ve geleceği düşünerek, geleceğe odaklananlar varsa...

 Ülkesi için, kendi nefsinin değil, ülkenin nefesini düşünenler hala ayaktaysa...

Bir umut değil, bin umut vardır ve umudun adı; MİLLİ BİRLİKTİR...

Birlikten ve dirlikten başka bir çaremiz yok!

Net mesaj;

Başka bir Türkiye, bizim gidecek olduğumuz bir ülke yok!

Dirlikten, birlikten, milliyetçilikten yanayım.

Yeter ki Türkiye ayağa kalksın,

Yanacaksam, ben yanayım...