Vay be!

Bir geriye baktım, sular seller gibi geçmiş günler, ne geçenden, ne de geçirdiklerimden bir şey anlamadım.
Daha dün gibi, dere kenarlarında karpuz ile peyniri yer, Nilüfer Çayı’nda balık tutmak ister, balığı bulamayınca, suda balık gibi yüzerdik.
Neler geçmiş, ne zaman geçmiş hiç anlamadım!
Bu sabah aynaya dikkatlice bakınca beyaz gördüm, aynaya kar düşmüş. 
Ben saçımda beyazı, bu yaz gördüm.
Ve dedim ki; “Budur işte, beyaz bu kadar yakışır bir insana!”
Kendimi böyle teselli ederken duvarda bir yazı gördüm, yazıyı okuyunca beyazlar içinde “Al” oldum.
“Ak düşünce saça, dikkat et ömür geçmiş olmasın boşa, hesaba geliyorsun koşa koşa!”
Oldu mu şimdi!


 
Ne güzel, beyaza kılıf bulmuştuk, bu yaz da işi kılıfına uydurmuştuk.
Aldı düşünce, ne hesabı dedik, biz hesabımızı yaşarken verdik, hem de hep peşin ödedik.
Sonra, sonrayı sormayın…
Öyle değilmiş, aldığımız nefesin de bir hesabı varmış, sol göz, sağ gözden hesap soracakmış.
Biraz hesap yaptım ve gördüm ki; biraz ağır olacak bizim hesap, ama şükür kul hakkından bize hesap sorulmayacak.
Ne günler geçirdim, neler gördüm…
Sonra dedim ki;
Karamanoğlu, boş ver, aldırma geçen güne, geleceğe bak…
Geçmiş gitti, giden güne yanma, geleni düşün, geleceği daha iyi karşıla…
Sen hesap yapma, hesabı yapan var, hesap soracaklar…
Tahmin ediyorum, biraz cehennemde yakacak, sonra da cennete koyacaklar…

***

DENSİZ VE DENGESİZLER!

"Kalite Birliği’nden bir maaş alıyor musunuz?" diye sordu.
"Hayır! Kalite Birliği, gelir getirici bir işle iştigal edemez. Maaş verecek bir yapısı yok, bütçesi de yok, bizim de buna ihtiyacımız yok!"cevabımız bu oldu.
Devam etti...
"Milli Ses Ver Projesi ile ilgili çalışmalardan bir ücret alıyor musunuz?"
"Hayır! Bu projeyi Kalite Birliği adına, proje koordinatörü ve tamamen gönüllü olarak yürütüyoruz..."
Yine sordu...
"Kalite Birliği olarak, bütün bunları ücretsiz yapmanızdaki amacınız nedir?" diye sorunca;
KIZDIM!
 
"Sana ne!" dedim...
"He! Gizli bir ajandamız var dememizi mi bekliyorsun. Keyfimiz böyle istiyor! Yapacak başka bir işimiz yok, bu işleri yapıyoruz!" dedim ve o ortamdan uzaklaştım.
Bir densize, bir de dinsize laf anlatmak mümkün değildir.
Dinsize, dini nasıl anlatacaksınız! Anlatamazsınız, inanmayan bir kişiye, inancı anlatmak ne mümkün!
Densize de Kalite Birliği’ni anlatmak mümkün değil.
Densizlere buradan bir çağrı yapalım...
Şu soruyu kendinize sorun; "Bugün, devlet ve millet için ne yaptım?"
Bir de şöyle düşünün; "Kalite Birliği neler yaptı?"
Belki birazcık birileri utanır ve sonra da uslanır...

***


TSE'DEN HABERLER (www.tse.org.tr)
Özbekistan Standardizasyon, Metroloji ve Belgelendirme Teşkilatı (ÖZSTANDARD) Başkanı Dilşad Sattarov ile Özbek-Türk Test Merkezi Müdürü Muzaffer Hamzayev, TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin’i ziyaret etti.
 
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Özbekistan Başbakan Yardımcısı Elyor Ganiyev’in eşbaşkanlıklarında gerçekleştirilecek Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 5. Dönem Toplantısı nedeniyle Ankara’da bulunan ÖZSTANDARD Başkanı Sattarov ile Özbek-Türk Test Merkezi Müdürü Hamzayev TSE Başkanı Şahin ile Enstitü merkez binasında bir araya geldiler.
 
TSE ile ÖZSTANDARD arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi konusunda mutabık kalan Şahin ile Sattarov, bunun sağlanması için atılması gereken adımlar konusuna görüş alışverişinde bulundu.
Görüşme sonrasında Özbek Heyeti, TSE Merkez Laboratuvarlarını ziyaret ederek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.