Maç öncesi Kayseri’den bir puan gelmesini başarı olarak görür alkışlardık. Yaklaşık son 40 dakika 10 kişi kalan rakibi karşısında etkisiz ve yavaş, ağır bir tempoyla oynayan Bursaspor’u görünce karamsarlığım arttı. Bu maç için bir puanı kabullenmekte zorlandık!

Bir eksik rakibe karşı nasıl oynanacağını Samet hoca oyuncularına iyi öğretememiş!.. Belki de sadece savunma düzenine çalışılmış planı ezberleyen oyuncularımız bu durumu tahmin edememiş de olabilir! Hücum oynayan formata geçemediler. Belki de bir puan cepte kalsın istemiştirler.  

Çünkü Kayserispor son dört hafta sekiz puan almış diri ve  disiplinli oynayan bir takım.  Sonuçta, transfer tahtası yasaklı  ve üç as oyuncusundan eksik  bir takımı yenemedik(!)

Bir fazla oynadığınız  rakibe alanı daraltıp bire bir  pres yapmaz, hızlı oynamazsanız, rakip ceza alanına topsuz sürpriz adam sokamazsanız  ve üstüne kaleye şut dahi çekemezseniz! Kusura bakmayın kazanamazsınız. Koskoca kırk dakika etkili tehlikeli, “ah bu da nasıl kaçar” dediğimiz bir pozisyonumuz dahi yok.

Geçen hafta Fenerbahçe karşısında tüm enerjisini harcayan oyuncularımızın buradan alamadıkları iki puanı gelecekte kariyerleri bakımından çok arayacakları kesin…

Bursaspor’un başarısında pay sahibi olarak gördüğümüz  Samet hoca, bu maçta yaptığı hamlelerle bence sınıfta kaldı. Geçen hafta Sakho ile iyi bir uyum sağlayan Lima’yı oyundan alması, kapalı savunmalarda adam eksiltmede başarısız, sadece öne çıkan takımlarda hızla rakip sahaya inmekte etkili Yusuf’u oyunda tutması bir puan için  yeterli oldu!

Samet hoca kapalı savunmaları açacak taktik varyasyonları uygulatabilecek oyuncu kalitesine sahip mi onu kendi bilir ama  dışarıdan görünen, galibiyet için takımımız için el freni Samet hoca oldu. Sistem değişikliğini hiç denemedi! Savunmadan bir oyuncuyu öne alıp 3-5-2 düzenine dönebilse belki de üç puan bizimdi. Tersine saha içinde telaş ve acemice bireysel kahramanlık yapmaya çalışan oyuncuların oluşturduğu düzensiz bir takım öne çıkmasını önleyemedi!…  

Bize Samet hocanın  küme düşmeyen takımlarda boy gösteren bir hoca olabileceği, zaman geçtikçe daha iyi anlaşılıyor!.. Veya Samet hoca belki de yaptığı bu tercihlerle yönetime verebileceği en iyi mesajı vermek istemiş de olabilir! Üç puan isteyen hoca böyle oyun kurmaz…

Burak Kapacak, genç evet, gelecekte  daha iyi olacak evet ama  bir kişi eksik kalan rakibe  dıştan bir tek dahi  bindirme yapmaması, yediğimiz golde de  pozisyon hatası yapması üç puanı elimizin tersiyle itmemize neden oldu.

Ben bu iddia  oyunlarından şüphelenmeye başladım! Türkiye kupası maçlarındaki sürpriz sonuçları görünce benim aklıma, “Kötü niyetliler acaba iş başında mı?” sorusu geldi.

Bursaspor yönetimi bırakın hesap sormayı denize düşen yılana sarılır misali dört elle hocaya sarılmışlar. Samet hoca kurtar bizi havasındayız. İyi güzel de beyler biz Bursasporluyuz. Bursaspor  markasının değeri paha biçilemez. Bu bilinç içinde sorumluluk alma zamanı geldi geçiyor. Kontrol yönetimde olmalı. Yeri gelince  ödüllendirmeli, başarısızlıklarda ise hesap sorabilir  iradeyi gösterebilmeli…

Bursaspor transfer yapmak zorunda. Eğer yapmazsa çile çekmeye devam ederiz. Adam eksilten bir oyuncumuz  var… O da Tunay, biraz da Lima...

Var mı başka?

Kalan 16 maçta bir puan ortalaması ile ligi bitirirsek 39 puan toplarız ve zar zor ligde tutunma şansımız olabilir. İddia edildiği gibi bu sene kümede kalma 40 puan barajı olursa vay başımıza gelenler der hüsranlara yelken açabiliriz.

Aman dikkat!..