İnsanlar, topluluklar, genel anlamda halkın bireyleri yaşanmışlıklardan ders çıkararak gelecekte aynı hatalara düşmemek için çaba harcarlar. Aslında o yaşanmışlık onun tecrübesine eklenmiş olan bir unsur olarak kalır, aynı şeyi tekrardan yaşamamak adına.

Hatta bununla ilgili çok güzel, çok bilindik bir atasözü vardır “Kör bile düştüğü çukura ikinci kere düşmez” diye. Ancak Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanılanları bir aydır gördükçe pek yaşanmışlıklardan ders çıkardığımız söylenemez. Atanan kişinin liyakatından bahsediliyor, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olamaz deniliyor, kayyum rektör vesaire gibi sıfatlar kullanılıyor.

Arkadaşlar tekrardan söylüyorum atanan bu Sayın Profesör Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu ve sonrasında da zaten halihazırda şimdiye kadar ülkemizin iki tane güzide üniversitemizde rektörlük yapmış, bu alanda tecrübelenmiş bir insan. Kişiyi beğenmediğimiz için istemezükçü yaklaşım neticesinde rektörlük binasının ablukaya alınmasına dek varmış durumda olaylar.

Protesto ama nereye ve zamana kadar!

Bir gün gösteri, protesto, bir hafta gösteri protesto, bir ay gösteri protesto bu nereye kadar ne zamana kadar, resmen Türkiye’nin enerjisini boşa harcıyorsunuz.

Birçok kesiminde kabul ettiği üzere artık bu olay rektör atamasının önüne geçmiş 90'lı yılların sonunda ki ve gezi olayları dönemindeki tencere tava eylemlerine ve de aşağıdan toplu halde yürümeyin lafı yok “aşağıya baka” bilerek evrilmiş ve neticesinde sosyal medyada binlerce kişi paylaşmış durumda.

Faturası sorumlulara kesilir!

Tekrardan aynı sıkıntıları yaşamamak bizim elimizde gezi süreci öncesinde faiz ve dövizin nerelere kadar indiğini hepimiz biliyoruz. Cumhuriyet tarihinde faizler ilk defa yüzde dörtleri, beşleri o dönemde görmüştü.

Yine dolar olsun, euro olsun en dip seviyelerindeydi ne olduysa Gezi ile birlikte her şey tersine döndü son 2-3 aydan beri yine gördüğümüz kadarıyla Türk ekonomisinde güzel bir gidişat var, yılbaşından bu zamana döviz kurlarında %15 gibi bir gevşeme mevcut. Şu unutulmamalıdır ki, sağduyulu halkımız Gezinin faturasını 8 senedir muhalefeti işaret etmeyerek aslında faturayı kesti ama halk muhalefete kesti ama bazıları bunu anlamamakta ısrar ediyor. Bu pandemi sürecinde görülen bu iyileşme neticesinde Boğaziçi Üniversitesi'nde bu yaşanılanlar ve de bütün yurt geneline sıçraması gibi olası olma durumunu dahi Türkiye hak etmiyor ve halkın gördüğüm kadarıyla gezide olduğu gibi çok çok  büyük bir kitlesi  bu olayların   şu an itibarıyla bir an evvel bitmesi için   dua ediyor, izliyor ve  aynı zamanda sorumlu gördüklerine zamanı geldiğinde tekrardan tokat atmak için bir kenara not ediyor…