Sovyetlerin dağılmasıyla iki ezeli düşmana dönüşen Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ sorunu 90’lardan bu yana ara ara şiddetli çatışmalarla günümüze kadar gelmiş kronikleşmiş sınır sorunudur.

Mevcut çatışma, 1988’de Karabağ Ermenilerinin, Karabağ’ın Sovyet Azerbaycan’dan Sovyet Ermenistan’a devredilmesini talep ettiği zaman başladı.

Çatışma, 1990’lı yılların başlarında, geniş çaplı bir savaşa dönüştü. 1994 yılında imzalanan bir ateşkes, Bakü’nün statüko ile olan sıkıntılarını artırmasının yanı sıra, Erivan’ın sağlamlaştırma çabalarıyla çelişen yirmi yıllık göreceli istikrar sağladı.

Nisan 2016’da yaşanan dört günlük bir gerginlik sonrası ufak çaplı taciz ateşleri olsa da bariz bir savaş hali meydana gelmemişti.

12 Eylül 2020 Ermenistan- Azerbaycan çatışmaları günler içerisinde başlayacak savaşın ilk kıvılcımıydı.

İlk çatışmalar, Ermenistan’ın Tavuş vilayetindeki Movses ve Azerbaycan’ın TovuzRayonu’nda bulunan Ağdam şehri arasında Azerbaycan-Ermenistan devlet sınırında yaşandı.

TovuzRayonu’nda azalan çatışmalar 27 Eylül 2020’de Temmuz çatışmalarının yaşandığı bölgelerin dışındaki Dağlık Karabağ’da yeniden başladı. Çatışmalar savaş durumuna yükseldi ve 2020 Dağlık Karabağ Savaşı başladı.

Azerbaycan artık eski Azerbaycan değildi. Sovyetlerin zayıflamasıyla bağımsızlığını kazanmış, askeri ve idari reformlar yapmış, güçlenmiş bir ülke olarak uluslararası sahnede yerini almıştı.

Ermenistan Azerbaycan’a göre çeşitli dezavantajlara sahip olmasına rağmen Moskova desteği ile Azeri köylerine, sınırlarına taciz ateşleri açma konusunda tereddüt etmiyordu. Ancak son çatışmalarda gördük ki Moskova Ermenistan’a koşulsuz destek vermiyor, zamansız çıkan bu savaşı desteklemiyordu.

Yalnız kalan Ermeniler donanımlı Azeri askeri kuvvetlerine karşı büyük bir yenilgi aldı.

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ın kalbi olarak nitelendirdiği Şuşa’yı ele geçirmesinden saatler sonra Ermenistan Devlet Başkanı, Facebook üzerinden yayınladığı mesajla yenilgiyi kabul etti.

“Sevgili, yurttaşlarım, kız kardeşlerim ve erkek kardeşlerim. Kişisel olarak benim ve hepimiz için çok zor bir karar verdim”  sözlerine müteakip Ermenistan Savunma Bakanlığı, Dağlık Karabağ’daki askeri eylemlerin tamamen durduğunu açıklamıştı.

Azerbaycan’ın bu askeri başarısında hiç şüphesiz Türkiye’nin de payı büyüktür. Gerek askeri gerek manevi destek ile Türkiye kardeş ülkeyi yalnız bırakmadı.

Neticesinde tek millet iki devletin dayanışması savaşa dair tek olumlu şeydi.

Ermenistan cephesi mağlubiyet sonrası faturayı Başbakan Paşinyan’a kesti.

Ermenistan ordusu Paşinyan’ı istifaya çağırdı. Ermeni ordusunda yapılan açıklamada Başbakan’ın sağlıklı karar alamadığı vurgulandı.

Başbakan Paşinyan bu girişimi darbe olarak nitelendirdi ve destekçilerini meydanlara çağırdı.

Ordu ve başbakanı karşı karşıya getiren neden Azerbaycan Ermenistan arasında 44 gün süren savaşın Ermenistan tarafından kaybedilmesidir. Ordu içindeki siyasi görüşlerin farklılaşması da Başbakan’ın aleyhine sonuçlandı.

Paşinyan orduyu ordu da Paşinyan’ı suçluyor. Siyasi tramva halini alan bu girişimlere rağmen hala rahat durmayan ve 10 Kasım anlaşmasını ihlal girişiminde bulunan Erivan yönetimi rövanş savaşı hedefliyor olacak ki Daglik Karabağ’a yeniden asker çıkardı.

Azerbaycan hükümeti, siyasi kriz yaşayan Erivan yönetiminin Laçin koridoru üzerinden gizlice Dağlık Karabağ’a asker gönderdiğini duyurdu. İlerleyen günlerde yeni çatışma alanları çıkacak mı? Paşinyan orduya rağmen başta kalacak mı? Rusya ve Türkiye bölge gerginliğine nasıl etki edecek? Bütün bunların cevabını yaşayarak göreceğiz…