Bir banka ve o bankanın maaş müşterisi, ardından çekilen bir tüketici kredisi, sonrasında ise peşi sıra gelen mağduriyetler silsilesi...

Tüketici derneklerine neden en çok bankalarla ilgili şikayet geldiği konusunda fazla söze gerek yok. İşte ismini vermeyeceğimiz kadavradan organ nakli yapılan bir vatandaşla yine ismini vermeyeceğimiz banka arasında yaşanan olayın vatandaş yönüyle tek taraflı anlatımı... Eğer banka burada muhatap benim der açıklama yaparsa sütunlarımız tabii ki onlara da açık.

“Şubat 2014'te maaşımı bir bankaya taşıdım, ardından tüketici kredisi için başvuru yapıp krediyi aldım.

O dönemki maaşımın değeri bin 306 TL, kredi ödemem ise bin 143 TL... İlk 3 ay bu elden ödendi.

Sonraları sağlık sorunları yaşadığım için kredinin maaşımdan otomatik kesilmesini istedim. Ama böyle olmadı, 29 Ağustos 2014 tarihinde 28 bin 780 TL 90 kuruş borç yasal takip hesabına devredilmiş olarak karşıma çıktı.

Bursa 13. İcra Dairesi 30 Eylül 2014'te tarafıma tebligat çıkardığı halde banka 1 Eylül 2014 tarihinde 29 gün önce kanuni takip kesintisi yapmaya başlamış.

Genel merkezden 15 Aralık 2015 tarihinde yetkilinin geleceği söylendi, uzlaşma için katılmamız istendi fakat 14 Aralık 2015 tarihinde kadavradan organ nakli geçirdim, avukatlara bilgi verildi, nakilden 1 ay sonra 15 Ocak 2016'da taburcu edildim.

5 Aralık 2016'da bankaya anlattıklarımın hepsini teker teker bankaya sormama rağmen hâlâ cevap vermediler. Ayrıca BDDK'ya hastanede yatarken şikayette bulundum.

Ama hiçbir yanıt alamadım.”

Ayrıca mağdur vatandaşımızın bunca sıkıntı arasında en çok merak ettiği ise 1 Eylül 2014'ten itibaren 12 bin TL ödeme yapılmış olmasına rağmen icra müdürlüğünde gözüken neden 3 bin TL'dir?

Siz siz olun, banka denilen insan söğüşleme ve sömürme merkezlerinden elinizden geldiğince uzak durun…

Haksız mıyım?..