Adaletle cihana hükmeden Osmanlı Devleti, ulaştığı her yere huzur, barış ve istikrar götürmüştür. Altı asırdan fazla ayakta duran Osmanlı’nın, Balkanlar’dan Kerkük'e, Hicaz'dan Kuzey Afrika'ya kadar birçok yerlerde eseri ve izleri hâlâ asaletini muhafaza etmektedir. Bu eserlerden biri de Bağdat Muharebesi’nde şehit edilen ve orada toprağa verilen Sadrazam Tayyar Mehmed Paşa'nın kabridir. 
Daha önce “Kerkük'te yatan bir Osmanlı sadrazamı” başlıklı yazımda, 1733 Kerkük Muharebesi ve Topal Osman Paşa'nın Kerkük'teki Türbesinden bahsetmiştim. (http://agazete.com.tr/kose-yazisi/3031/soz-konusu-kerkuk-ise-turk-kokar-her-yer.htm)l. İşte bu eserler, o bölgelerin birer Türk kentleri olduğunun sadece bir argümanıdır. 

Osmanlı, Irak'ı 1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından egemenliğine almıştır. Bizzat Kanuni'nin de iştirak ettiği Irakeyn Seferi’nde dört ay Bağdat'ta ve 28 gün de Kerkük'te kalmıştır. Bölge zaman zaman Safeviler’in eline geçse de Osmanlı oraları geri almayı başarmıştır. 
Sultan IV. Murad döneminde vuku bulan Bekir Subaşı isyanı neticesinde Bağdat, 28 Kasım 1623'te Safeviler’in eline geçmiştir. Şehir 1638'e kadar defalarca Osmanlı tarafından kuşatılsa da geri alınamamıştır.

TAYYAR MEHMED PAŞA KİMDİR?
Doğum tarihi hakkında bilgi vermeyen kaynaklar, aslen Ladikli olup, 1625 yılında şehit edilen eski Bağdat valilerinden Uçar Mustafa Paşa’nın oğludur. Tayyar Mehmed Paşa ömrü boyunca muhtelif görevlerde bulunan bir Osmanlı devlet adamıdır. 
1618'de Urfa sancağı beyliğine atandı. II. Osman’ın Lehistan seferinde, Tayyar Paşa'nın gösterdiği yararlıktan ötürü 1621'de Halep valiliğine tayin edildi. Ertesi yıl (Ağustos 1622) Sivas beylerbeyi oldu.
Tayyar Mehmed Paşa, 1624'te Diyarbakır Beylerbeyi Serdar Hâfız Ahmed Paşa’nın Bağdat kuşatmasına iştirak etti ve serdar tarafından gurebâ bölükleriyle, Diyâle suyuna kadar gelen Safevi kumandanı Zeynel Han üzerine gönderildi.
Şam beylerbeyliği, Erzurum, Diyarbakır ve Musul valisi gibi çeşitli vazifelerde bulunan Tayyar Mehmed Paşa en son 1638'de Bağdat Seferi esnasında dört aylık bir süre sadrazamlık yapmıştır.  

1638 BAĞDAT SEFERİ VE TAYYAR MEHMED PAŞA'NIN ŞEHADETİ 
Osmanlı’nın 1623 tarihinden 1638'e kadar Bağdat'ın Safeviler’den geri alınması için yapılan girişimleri olumlu netice getirmemiştir. 
Padişah IV. Murad 8 Mayıs 1638'de beraberinde Şeyhülislam Yahya Efendi ile Kaptanıderya Kemankeş Kara Mustafa Paşa'nın da bulunduğu halde büyük fetihler devrini hatırlattı ve sefer boyunca miktarı artacak olan muazzam ordusu ile Bağdat’a doğru yola çıktı. 
Osmanlı Ordusu Ereğli, Adana, İskenderun ve Halep’ten geçerek Ayıntap, Birecik ve Urfa’ya vardı. Bu civarda bulunan Cülab menzilinde Bayram Paşa vefat ettiğinden sadarete Musul Valisi Tayyar Mehmed Paşa tayin edildi. Sultan Diyarbakır’a ulaştığında Derviş Paşa’yı öncü olarak göndererek 6 Kasım 1638'de Musul’a vardı. Daha sonra ordu İmam Musa Türbesi (Kazımiye) civarına 14 Kasım'da ulaşmış, padişah ertesi gün İmam-ı Azam Türbesi (Azamiye) karşısındaki otağına yerleşmişti.
IV. Murad kuşatılmış Bağdat cephelerini bizzat yakından takip ediyordu. Kuşatma ve müdafaa günlerce sürdü, Osmanlı Ordusu’nun yüksek azimliliği şanlı tarihimizin ak sayfalarına yazılacaktı.
Müdafaa ve Bağdat'ı geri alma hamlesi her geçen gün hızla ilerliyordu. Tayyar Mehmed Paşa, kendi cephesinin karşısında bulunan kuleleri ele geçirip serdengeçtilerin başında savaşa girdiği esnada alnına isabet eden bir kurşunla 23 Aralık 1638'de şehit edildi. Sadrazam Tayyar Mehmed Paşa'nın ölümüne çok üzülen Sultan IV. Murad yerine Kaptanıderya Kemankeş Mustafa Paşa'yı tayin etti.
Kale kumandanı Bektaş Han, Bağdat'ı teslim etme kararı verip IV. Murad’ın huzuruna kabul edildi. Sultan kaleyi teslim etmelerini söyledi ve müdafaada bulunan askerlerin kendi yanında kalma veya şahın yanına gitme konusunda serbest olduklarını bildirdi. Ancak henüz Bağdat'ta bulunan İranlılar’ın Osmanlılar’ın elindeki kulelerin altına lağım yerleştirmekte olduğu haberi yayılınca yeniden alevlenen çarpışma bir gün bir gece sürdü. 
24 Aralık 1638 günü Bağdat tamamen fethedilip, Padişah IV. Murat İmam Kazım, İmam-ı Azam ve Şeyh Abdülkadir Geylani'nin türbelerini ziyaret etti. Çarpışmada şehit olan ve ölümü sultanı hüzne gark eden Sadrazam Tayyar Mehmed Paşa'nın cenazesi İmam-ı Azam Türbesi haziresinde, babası Uçar Mustafa Paşa'nın ayak ucuna doğru defnedildi. 
Yüzlerce Türk eserleri ve izleri bulunan günümüz Irak'ta, Bağdat'ta yatan bir Osmanlı sadrazamının da mezarı onlardan biridir. Ancak çok üzücüdür ki bu eserlerin kahir ekseriyeti ihmal neticesinde yok olmaya terk edilmiştir.