Bir derneğe kulübe başkan ya da yönetici olacak insanları Türkçe sınavından geçirmek gerekir diye düşünmeye başladım.

İstanbul’da adına derbi denilen ve her sene tekrarlanan orta oyununu bize nasıl futbol yutturduklarını ibretle izliyoruz.

Kendisini her türlü makamın üzerinde gören megalomanyakların demeçlerini şaşkınlıkla takip ediyoruz.

İki hafta önce Bursaspor’u bütün Türkiye’nin ittifakla anlaştığı hakem kararı ile yenen GS'nin 60 dakika on kişi kalan takıma birden fazla gol atamayıp berabere kalmasının ardından herkesi tehdit ettiklerini canlı canlı görüyoruz.

Kendine neredeyse takımında Türk oynatmayan ama dünyada olmayan bir unvanı yakıştıran bir hoca, zırcahil asistanının maçtan önce tribünlere üçlü çektirmesinin ayıp olacağını bilemiyor ama herkese ayar veriyor.

Türkçe özürlü bir yönetici çıkıyor ellerinde VAR belgeleri olduğunu ve bunu açıklayacaklarını söylüyor.

Bu yetmiyor rakibinin maçlarından önce takımlara sarı ve kırmızı kart ayarı verildiğini tükürükler saçarak anlatıyor.

Ama 2000'li yılların başlarında FETÖ terör örgütü üyeliğinden mahkum ve şüphelilerinden GS’ın kulübesiyle birlikte bir takım çıkaracağını unutuyor.

Adamın tükürüğü kurumadan başkanı elimizde belge falan yok diyor ve kendi yöneticisini yalanlıyor.

Bakın bir maçta berabere kaldılar diye ortalığı yangın yerine çevirenlere karşı bizim bir penaltı ve bir kırmızı kartın verilmemesi ile hakkımızın gasp edilmesine karşı Bursaspor olarak ancak karnımızdan konuşuyoruz.

Bu işler organize işlerdir ve Bizans oyunlarının yeniden hortlamasıdır.

Biz bu sene düşmeyelim de şampiyonun kim olacağının umurumda değil ama BJK karşısında izlediğim ve yenilen Başakşehir bu GS ye üç atar bir sayar diyorum.

Daha da Ali Ay yazmayacağım ve bu son olsun.

Bugün sosyal medyada fink atan belge, Ali Ay için bu işi bilmiyor diyenlere kapak olsun.

Bana bir başkan gösterin ki; giderayak Bursaspor’a gelir getirecek diye hibe edilen araziyi üzerine geçirerek alacağından düşürsün.

A benim Ay’ım transfer ettiğin futbolcuların tapusunu alsana satar satar cebine atarsın. Neden benzinliğimizi kitabına uydurup gasp edersin?

Aslında işim kitabına uyan tarafı da yokmuş. Ulusal medyanın bile diline düşen bu alengirli ekmek arası arsa yeme konusu hukuki değilmiş ve ancak genel kurul kararı ile devredilebilirmiş.

Futbolcu alacakları icraya düşmüş, UEFA dosya kupasında uzak ara birinciyiz, personeline maaş ödemeleri üç ay geriden gelsin, BŞB'nin kaynak olsun diye niteliğini benzin istasyonuna çevirdiği arsa veriyor ama kulübün kasasına kuruş girmeden kıyak arsa deve olup uçuyor ve 'Ay'a gidiyor.

‘Kulübün yoktur parası,

İtina ile boşaltılmıştır kasası,

BŞB nin ilaç olsun diye verdiği arsası

Ali Ay yemiş onu çift kaşarlı ekmek arası’

 

1060’lıklar demedi demeyin ve Özlüce’ye sahip çıkın onu da cebine sokarsa, Bursaspor Atatürk Caddesindeki kurulduğu apartman dairesine geri döner haberiniz olsun.

Ali Ay futbol cahili bu işi bilmiyor diyenler, futbolu bilmiyor ama tekeden süt sağmasını iyi biliyor haberiniz olsun.

Futbol adına işlenen cinayetlerin tanığıyız ama futbolu bir türlü bulamıyoruz.