​Ne güzel bir duadır; "Allah tamamına erdirsin"

Bursa'da başlayan, Bursa'da başarılacak olan ve Türkiye'nin milli onuru olacak olan, yerli otomobil fabrikasının temeli atılırken, aynı duayı yaptık, "Allah tamamına erdirsin"

Milli Ses Ver Projesiyle, ne diyorduk!

"Yabancı ana sanayilere tedarikçilik yaparak sanayi hamlesini gerçekleştiremeyiz."

Ne yapmalıyız?

"Kendi ana sanayimizi oluşturmalıyız!"



İşte, Gemlik de başlatılan hamle budur.

Ve...

"Fasonculukla devam ettiğimiz sürece, bağlantılı değil, BAĞIMLI oluruz." diye yıllardır haykırıyoruz!

Ne yapmalıyız?

"Kendi markalarımızı oluşturmalıyız!"

İşte, Gemlik de atılan adım budur...

Ve bu adım, tüm sektörlerce atılmalıdır.

Allah, sonunu göstersin, kendi aracımıza binmeyi, size, bize, hepimize nasip etsin...

Bu duaya, amin desin diller.

Bu projeyi desteklesin milliler.

***
 

FASO FİSO VE FASONCULUK

Fasoncuyuz!
Bakın, G-8 üye ülkelere, fasoncular mı?
Hayır!
Kendi markaları ile dünyayı adeta sömürüyorlar.

Bir ülkenin ekonomik gücü, sanayi kuruluşlarının marka değeriyle doğru orantılıdır.

Tamam, hayatımızı idame ettirmek için fasonculuk da yapalım.
Ama bunun yanında, kendi markalarımızı da oluşturalım.

TSE'nin faaliyetlerini anlatmak üzere bir sanayi kuruluşundayız.
Yönetim Kurulu Başkanı baba ve çocuklarına kaliteyi, TSE'yi anlatıyoruz.



Sohbetin bir bölümünde, babaya sorduk;

"Malum yabancı markaya, kaç yıldır fasonculuk yapıyorsunuz ve üretiminizin yüzde kaçını o markaya üretiyorsunuz?"

Cevap:
"24 yıldır, üretimimizin yüzde 50'sini o markaya gönderiyoruz."

Genel Müdür koltuğunda oturan çocukların büyüğüne döndüm, ona sordum:

"Babanızın oluşturduğu bu alt yapıyla, 24 yıl sonra şirketinizi nereye taşımayı hedefliyorsunuz?"

Cevap:
"Üretimimizin yüzde yüzünü o malum markaya göndermeyi hedefliyoruz!"

Yönetim Kurulu Başkanı olan babaya döndük ve dedik ki;

"Sizin adınıza ve ülkem adına çok üzgünüm. Gelecekte sizin kuruluşunuz olmayacak!"

Genç Genel Müdür, kızdı...

Yönetim Kurulu Başkanı baba, düşünceliydi...

Biz ise anlatmaya devam ediyorduk,

"Kendi markanızı oluşturmaz, fasonculuğa devam ederseniz, gelecekte sizin yeriniz olmayacak."

Öyle de oldu!

Malum yabancı marka, tedarikçi olarak Çin'den başka bir firma ile anlaştı...

Bizimkiler, müteahhitliğe başladı, kentsel dönüşüm projesi olarak aldıkları projede emsal artışı problemi çıkınca, iflasa gittiklerini duyduk!

Yazık...

Markalaşmanın önemini kavramayıp ve kendi markasını oluşturmayıp, fasonculuğu alışkanlık haline getirenler bilmeli ki;



"İpi başkalarının elinde olanın, sehpası her an kurulmaya hazırdır!"

Sırası gelmişken bir kez daha hatırlatalım.

Markalaşmak istiyorsanız, kaliteden taviz vermeyeceksiniz ve TSE ile birlikte kaliteye yolculuk yapacaksınız.

Kaliteden taviz verenler markalaşamaz, maskara olurlar...

 

***
 

DEVLETE ÇAĞRIMIZ

Devletimizden;

Otomotiv konusundaki aynı atılımı, cep telefonu konusunda da bekliyoruz...

İthal cep telefonlarına yıllık ödediğimiz bedel, 15 milyar $

Haydi Türkiye!



Zaman, MİLLİ SES VERME zamanıdır...

Zaman, ayağa kalkma, nitelikli, katma değeri yüksek ürünleri üretme zamanıdır.

Kendi markalarımızla, küresel piyasalarda fırtına gibi esme zamanıdır.

Bunu başaracak nitelikli eleman gücümüz var.

İhtiyacımız olan tek şey, çalışmak çalışmak çalışmak..