Liseden arkadaşım, şuan da "imam" olan Cemil AKAÇ, dedi ki; "Bunu gazetede yayınla, herkes okusun, tam da hutbe de örnek verilecek bir olay!"

Bundan dolayı bugün bu köşeyi yaşadığımız olaya ayırdık.

İşte olayımız...

Fırından ekmek alıp, eve gideceğim.

Fırına girdim, ekmeği aldım ama hiç bozuk param yok, biraz da mahcup bir şekilde tezgahtar Genç'e, bütün halinde 200 TL'yi uzattım.

Aman Allah'ım! bir fırça ki sormayın gitsin. Nasıl kızıyor, sadece kızmıyor, adeta hakaret ediyor.

"Bozdur parayı gel!" diye de yönlendirme yapıyor ve yönetiyor, fırça atıyor...

Dayanamadım, "Bak seni burada döverim! Ama işim var, dövmeyeceğim, şimdi al şu parayı, üzerini sonra alırım, ama bil ki, seni, Allah kucağıma düşürecek ve seni o zaman döveceğim..."

Eve gittim, öğle yemeğini yedikten sonra, bir toplantıya katıldım.

Dönüşte Dikkaldırm'da bulunan baba evimizin altında ki çay ocağına uğradım, orada bulunanlarla çay içip sohbet ediyorum.

Tam karşımızda bir araç durdu.

Şoför aracın kapısını açtı, yukarıdan aşağıya gelen bir motosiklet kapıya çarptı, motor bir tarafa, sürücüsü bir tarafa savruldu. Ortalık karıştı.

Yerimden fırladım. Motosiklet sürücüsünün kucakladım, başını kucağıma aldım.

Aman Allah'ım!

Dört Beş saat önce bize fırça atan fırındaki tezgahtar ,benim kucağımda ve baygın halde.

Yüzüne bir kaç dokunuş yaparak uyanmasını sağladım.

Uyandı, gözlerimin içine bakmaya başlayınca;

"Artist, Allah seni kucağıma düşürdü bak!" dedim!

Aslında muziplik yapmıştım, ama bizim ki "KÜT" diye yeniden bayıldı...

Ambulans geldi ve bizim fırıncı tezgahtarını hastaneye gönderdik.

Vücudunda birkaç ezikle kazayı atlatmış.

Ertesi gün, fırına uğradım.

Bizimki, beni görünce bir ilgi, bir alaka gösteriyor ki, sormayın gitsin. 200 TL'nin üzerini elbette aldım...

İnsanlara durduk yere hakaret edenler bilsinler ki, Allah'ın hakareti yoktur, Allah'ın adaleti vardır...

Ve bu adalet, gecikmeden tecelli etmekle meşhurdur...

Unutulmasın, kabağın da, bir sahibi vardır...

***

TSE'Lİ CENGİZ ÇETİN'DEN BİR BULUŞ DAHA

"UYDU KORUMA SİSTEM"

“Bilindiği üzere, Uydudan TV izlerken Receiver kullanılır.TV kapatıldığında, Receiverlar açık kalıp, olası alçak ve yüksek gerilim şoklarına dayanamayıp, aşırı ısınma sonucu arızalanması kaçınılmaz hale gelir.

Bu nedenle, TV ile Receiveri aynı anda açmak ve kapatmak gerekir. Fakat, bu durum sıkıntılıdır.

Her mekanda recerverların bulunduğu yere ulaşılamıyor.

Receiverların 24 saat prize takılı kalarak, sürekli enerji de kalması sonucunda, arızalanmalarını önlemek için pratik ve güzel bir sistem geliştirdim” diyor...

TSE'den emekli...

Uzun yıllar TSE'de birlikte çalıştığımız ve emekli olduktan sonra da kendi atölyesinde çalışmalar yapan, her çalışmasından sonra da gündem olan,  daha önce "Alkol Habercisi, Çarpışma ( Kaza) Habercisi, Sessizlik Habercisi ve Deprem Habercisi" gibi icatlarıyla hayat kurtaran projelere imza atan Mucit Cengiz ÇETİN, şimdide bir ihtiyacın giderilmesi için kendi alanında yeni bir buluşa imza atmış...

Bu buluş sayesinde, TV kapalıyken, Receiver da enerji olmayacağı için, receiverların zamansız arızalanmaları önlenmiş olacak.

Tebrik ediyoruz, örnek olmasını, örnek alınmasını, yatırımcıların da konu ile ilgilenmesini temenni ediyoruz...

Helal olsun sana TSE'li Cengiz ÇETİN...