Bu cuma günüde sizlere Kuran-ı Kerim'in en uzun suresi Bakara Suresi'nin 17 ila 24 ayetlerin mealini  paylaşacağım. 

Bakara suresi; 
Eüzübillahimineşşeytanirracim  
Bismillahirrahmanirrahim
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
17.  Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede)bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler.
18. Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
19. Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve şimşekler bulunan yağmur (a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kafirleri çepeçevre kuşatmıştır.
20. (O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.
21. Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki, böylece korunmuş(Allah’ın azabından kendinizi kurtarmış) olursunuz.
22. O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de (kubbemsi) bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla, size besin olsun diye (yerden) çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah’a şirk koşmayın.
23. Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sure getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah’tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın.
24. Bunu yapamazsınız ki elbette yapamayacaksınız-yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kafirler için hazırlanmıştır.
Münafıkların ilk anda İslam’ın nurundan aydınlanıp Müslüman olmalarını, karanlık gecede yanan meşaleye ve ondan faydalananlara; sonra hemen küfre dönmelerini de o meşalenin sönüvermesine ve oradakilerin karanlıkta kalmalarına benziyor.
Dünyada Müslüman olup güzel işler yapan ve gerçekten mümin olarak ahirete göçen kimselerin alacakları mükafat anlatılmış, orada cennetliklere verilen nimetlerin dünyadakilerine benzemediğine işaret edilmiştir. 
Sivrisinek ve ondan daha zayıf yaratıklarla temsil getirilmesini küçümseyenlerin aslında kendilerinin küçük ve değersiz oldukları, o yüzden Allah’a iman etmediklerini anlatılmış, bunlara değer verip iman edenlerin ise akıllı ve değerli kimseler oldukları bildirilmiştir.
Fasık, hak yoldan sapan kimsedir. Kesin olarak verilen söz de ehl-i kitabın Tevrat ve İncil’de geleceği bildirilen ahir zaman Peygamberine iman edecekleri söylemeleridir ki, gelince iman etmediler ve sözlerinde durmadılar. İslam’ın çok değer verdiği akraba, komşu ve yakınlarla ilgilenip bunlara yardım etmeyi terk ettiler, fitne ve fesat unsuru oldular, böylece hem dünyada hem de ahirette zarar gördüler.
İnsan hayatının üç safhası anlatılmıştır. Yoktan yaratılma, ölüm, ahirette tekrar dirilme. 
Her şeye kadir olan Yüce Allah (c.c.), bizleri doğru yoldan ayırmasın inşallah.
‘Allah’ım sevgini ve seni sevenin sevgisini ve seni sevmeye beni yaklaştıranın sevgisini bana nasip et.’
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran bu dilleri boş çevirme...
Hayırlı Cumalar diliyorum.
Selam ve dua ile...