Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamız ve mücadele etmemizin 221. günü; yani 7 ay 7 gün.

Sayınca dile kolay…

Bilmeyenler için duyurmak gerekirse, 50 yıl; yarım asırdır. 50 yıl 600 aydır. 50 yıl 2 bin 600 hafta. 50 yıl 18 bin 262 gündür. 50 yıl demek 36 defa Sağlık Bakanı değişimi demek.

Şunu da ayrıca söyleyelim, hayatta kaybettiğiniz birçok şeyin telafisi de vardır.

Nasibinizde duruyorsa para, pul veya benzeri konuları kaybetseniz de kazanabilirsiniz…

Hayat arkadaşınızla yolunuz ayrılsa dahi yeni bir kısmet kapıda sizi bekliyor olabilir.

Amma ve lakin sağlık elden gitti mi, hayıflanmak boşadır.

Naçar kaldığınız an itibariyle zenginliğiniz de teferruattır…

O yüzden birincil öncelik sağlıktır.

“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” demiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

Fiziksel ve ruh sağlığımıza oldukça dikkat etmeliyiz.

Sadece Bursa değil, Güney Marmara’da hastalara derman olan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi, kuruluşunun 50’nci yılını yaşıyor.

Tıp Fakültesi ahde vefayı da unutmamış ve doğru bir davranışla harekete geçmiş.

BUÜ Tıp Fakültesi, 50’nci yılı dolayısıyla Kurucu Dekan Prof. Dr. Fikret Karaca’nın adını verdiği Tıp Tarihi Koleksiyonu’nu görücüye açtı.

Sergi, BUÜ Tıp Fakültesi’nin tarihini ve geçirdiği süreçleri anlatıyor.

Fakülte yönetimi ve Başhekimlik, Hastane girişindeki alanda sergilenen fotoğraf, resim ve belge koleksiyonuna Prof. Dr. Fikret Karaca Tıp Tarihi Koleksiyonu adını verdi.

Açılış töreninde BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Genel Sekreter Osman Dikmen, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali, Kurucu Dekan Prof. Dr. Fikret Karaca’nın kızı Leman Dorsay, fakülte ve hastane yöneticileri, akademisyenler ile personel, bizlerle beraber hazır bulundu.

Hatırlatalım, Tıp Fakültesi 50 yıl önce İstanbul Üniversitesi’ne bağlı olarak hizmete açıldı.

Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un, ‘toplumların geçmişlerini iyi tanımaları halinde geleceğe daha iyi hazırlık yapabilecekleri’ vurgusu önemliydi.

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ise; 50 yıllık tecrübeyle, büyük bir adımla, önümüzdeki projeler ve yeni hastanelerle yola devam edeceklerine işaret ederken, hayalleri olan müzenin ilk etabı olan koleksiyonu açmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Etkinlikte duygu dolu anlar da yaşandı…

Tıp Fakültesi’nin kurucu dekanı Prof. Dr. Fikret Karaca’nın kızı Leman Dorsay da babasının Bursa aşığı bir hekim olduğunu üstüne basa basa söylerken, “Yıllardır hep hayalimdi. Artık gönlüm rahat” dedi.

Geleceği yaşayabilmek için geçmişten dersler çıkarmak şart.

Sözde değil ama özde ders çıkarımı yapılmalı.

Yarım asırda dünya değişti…

Nice salgınlar geldi geçti…

Şimdi günümüzde yeni tip koronavirüs var…

Dileğimiz Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin nice 50 yıllara şifa kaynağı olmasıdır.

Çocukluğumuzun oyunudur tıp.

1, 2, 3, 10, 20, 30, 40, 50 Tıppp…

Diyor ve susuyoruz.

Ömrü ve hizmeti daim olsun…

Noktayı dünyanın ‘Muhteşem’ lakabını taktığı Kanuni Sultan Süleyman’ın o meşhur cümlesiyle koyalım

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…”