Dün Türk milliyetçilerinin duruşu üzerine dilimizin döndüğünce aklımızdan, gönlümüzden geçenleri aktardık bu sütunlara…

Bugün de bu düşünceler üzerinden pazar akşamı sandıktan çıkabilecek sonuçlar üzerine bir analiz yapmak istiyorum…

Biliyorum en yakınımda olanlar bile bozulacak bu tahmine…

Neyse ben yazayım bozulan bozulsun…

Son karar sizin olsun…

Ama öncelikle şunu söyleyeyim…

Ne Cumhur İttifakı ne de Millet İttifakı kazandığında benim hayatımda hiçbir şey değişmeyecek…

Ama Cumhur İttifakı kazandığında, “Ne olursa olsun, vatan yansın yeter ki bu 'Recep' gitsin” diyenler maalesef psikiyatri kliniğinde şimdiden yer ayırsınlar…

Öylesine güveniyorlar ki Muharrem abilerine, Meral ablalarına…

Hatta adını anmak istemediğim o bölücübaşıyla aynı düşüncelerini paylaşan beyefendiye…

Sanırsınız ki 600 milletvekilinin 600’ü de kendilerinin olacak… Bu da yetmez kontenjandan 100 daha koyup 700 vekille Meclis'e gidecekler…

Saadet Partisi’ni saymıyorum, o ayrı bir muamma…

Çünkü il başkanlarına göre Muharrem İnce, ikinci turda Temel Karamollaoğlu lehine seçimden çekilecekmiş…

Allah akıl fikir versin… Bu kadar komplo teorisini kurabilecek başka bir yetenek var mıdır Türkiye’de bilemiyorum…

***

Şimdi gelelim sadede…

“Ey Kundakçı görelim bakalım öngörünü” diyenlere yapıyorum hesabımı…

Hesabın ana kaynağı 2015 Kasım genel seçim sonuçları…

Evet, Tayyip Erdoğan düşmanları sıkı durun:

O seçimde Ahmet Davutoğlu ile yüzde 49.8 alan AK Parti’yi 8 puan eksiltiyorum…

Bunu sizi kırmama adına yapıyorum…

Yoksa bana göre Davutoğlu’na yüzde 49 veren AK Parti, Erdoğan'lı AK Parti'ye ondan daha az teveccüh gösterir mi bilemem…

Ne oldu şimdi AK Parti yüzde 49.8-8= 41.8… Yazın kenara

Hani şu MHP’yi öldürdünüz ya…

Haziranda yüzde 16 alan, Kasımda yüzde 12’ye düşen MHP’nin sizin hatırınız kırılmasın diye yarı canını da ben çıkarıyorum…

MHP'yi 12-6= yüzde 6 ile baraj altında bıraktım…

Topla şimdi Cumhur İttifakı’nı…

41.8 + 6 = yüzde 47.8…

Şimdi bu yüzde 47.8’in üzerine…

Doğu ve Güneydoğu’dan gelecek en az 4 puanlık HDP oylarını ekleyelim…

Çünkü Kürt vatandaşlarımız bu kez HDP’nin oyununa gelmeyecektir. Sandıkta daha özgür olacaktır…

41.8 + 6 + 4 = yüzde 51.8 olacaktır…

Buna ilk kez oy kullanacak gençlerden 1 puan, ittifakın üçüncü kolu Büyük Birlik Partisi ve en önemlisi yüzer gezer ve kararsız oylardan en 4 puan geleceğini de düşünürsek…

Hesabımız şimdi ne oldu?

41.8 + 6 + 4 + 1 + 4 = yüzde 56.8

Yani eksi artı 1 puan yanılma payı koyarsanız yüzde 55 ila yüzde 57 arası bir oranla Cumhur İttifakı 24 Haziran akşamı sandıktan çıkar diye düşünüyorum…

Eğer, benim AK Parti’den fazla fazla kestiğim 8 puan ile MHP’den kestiğim 6 puan rakamı daha aşağılara düşerse oran yüzde 60’ı ve üzerini de bulur ki bu da Muharrem İnce’ye "Acaba CHP’nin başına bundan sonra nasıl geçerim” hesabı yaptırır.

İYİ Parti’de de Meral abla için “Aşkımız buraya kadarmış” dedirtir…

Meclis aritmetiğine gelince benim en çok iddia ettiğim sonuç HDP’nin barajı aşamayacağıdır.

Doğu ve Güneydoğu’da esen huzur rüzgarları sadece AK Parti’ye değil diğer partilere de yansıyacaktır.

HDP korkusuyla diğer partilerden uzak kalan Kürt vatandaşlarımız rahatlıkla gönüllerinden geçeni sandığa yansıtacaktır…

Bence de demokrasi budur.

HDP, PKK ile bağını koparmadığı sürece asla Türkiye partisi olamayacaktır.

“Türk-Kürt kardeştir. PKK haindir, teröristtir. Vatan düşmanıdır” dedikleri an ilk seçimde oyumu ben HDP’ye vereceğim. Bu da namus sözümdür…

Ve işte o zaman HDP’nin ne Bay İnce’ye ne de Bayan Akşener’e ihtiyacı kalmayacaktır…

Demokrasi o zaman vekillerin pinpon topu gibi bir oraya bir buraya çarpıp kürkçü dükkanına geri döndüğü yer olduğu kavram olmaktan çıkacak gerçek anlamını bulacaktır…