Dünya tarihinin akışını değiştiren İstanbul’un fethinin 566’ncı yıl dönümü idi dün.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.); "Konstantiniyye mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel asker!" diye asırlar önce bu müjdeyi vermiş.
Bu müjdenin önemine vurgu yapılmış. Bu fethin önemine mesaj vermiş. Fetih işinin kolay olmadığını ve herkese nasip olmayacağını da anlıyoruz.
Bu fetih sıradan bir fetih değildir.
Bir çağın kapanışı bir çağın da başlangıcıdır.
1453 öncesi ve sonrası verilen mücadele ruhunu iyi okumamız ve idrak etmemiz gerekiyor.
1071 Malazgirt Zaferi
1299 Osmanlı Kuruluşu
1453 İstanbul’un Fethi 
1915 Çanakkale Zaferi
1923 Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu 
Şanlı tarihimizin en muhteşem zaferlerinden biridir İstanbul fethi.
Fatih Sultan Mehmet’in dehası, geleceğimizin bekası için nesillerden nesillere anlatarak, yazarak, okuyarak, yaşayarak, film ve diziler yaparak o ruhu gelecek nesillere eksiksiz ve abartısız doğal haliyle aktarmamız lazım.
Fatih Sultan Mehmet; dehası, hoşgörüsü, adaleti ve idareciliği ile dünyaya örnek bir padişah olmuştur.
Farklı inançlar, farklı renkler, farklı kültürler, farklı eserler, farklı ibadethaneler, farklı düşünceler ile insanların bir arada güven, adalet ve mutluluk içinde yaşadığı güçlü bir ülke yapmıştır.
Adalet, hoşgörü ve devlet nizamı ile kar taneleri gibi birleşerek koca bir devlet olmuştur.
İstanbul, içinde barındırdığı çeşitli özelliklerinden ve güzelliklerinden dolayı tarih boyunca hep önemli olmuştur.
Kıyamete kadar da bu önem devam edecektir.
Şair Arif Nihat Asya anlayanlara ‘Fetih Marşı’ adlı şiirinde ne güzel anlatmış.
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek.

Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden.
Senin de destanını okuyalım ezberden.
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden.

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini.

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bu kitaplar Fatih’tir, Selim’dir, Süleyman’dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan’dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın;
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan,
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan. 

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın.

Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Geçmişimizi, tarihimizi, kurtuluş günlerimizi, fetihlerimizi ve hezimetlerimizi bilinçli bir şiar ve şuurla öğrenmemiz, yetişmemiz gerek.
Ecdadımız neler yapmış ve bizler neler yapmalıyız; ders çıkarmamız ve ibret almamız gerekiyor.
Daha güçlü olabilmemiz için istikbalimiz için ve gelecek nesiller için herkes nöbetini iyi tutmalı.
Geçmişimizdeki zaferlerimizden ibret alıp yolumuza daha emin adımlarla yürüyeceğiz.
Geçmişimizde yapılan hatalardan ders çıkarıp hataları tekrar etmeden daha güvenli adımlar atacağız.
Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte güçlü Türkiye olacağız.
Dosta güven, düşmana korku vereceğiz.
Eğitimle, üretimle, bilimle, tarımla, turizmle, teknolojiyle, markalarımızla, sanayimizle, ticaretimizle, ihracatımızla hep birlikte el ele vererek daha çok güçlü olacağız.
Bu aziz cennet toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmetle, minnetle ve dua ile anıyoruz.