Ülkemizdeki Fast Food İşgali

Şu an okumakta olduğunuz yazımda ülkemizde yaygınlaşan ve hayatımızın büyük bir alanını masum bir şekilde ele geçiren fast food ürünlerinin tüketimindeki artışı ve beraberinde getirdiği zararları ele alacağım. 
Herkesin bildiği üzere fast food ürünlerinden en çok tüketilen yiyeceklerden birisi de hamburgerler. Dünyada küresel ölçekte hız kazanmış ve bütün ülkeleri tek tek ele geçiren çok az sayıda herkesin bildiği fast food hamburger markaları mevcut. 

Malumunuz siz onları daha iyi biliyorsunuz isim vermeyeceğim. Nereden bu kanıya vardığımı neden bu yazıyı yazdığımı sorgulayacak olursanız eğer bunun cevabı basit. 
Tamamen kendi gözlemlerim sonucu bu kanıya vardım. Geçtiğimiz günlerde ismi lazım değil bir fas food işletmesine gittim. O dünyaca ünlü fast food markalarından birine ziyarette bulundum tabi ki de müşteri olarak. O kadar vahim bir tabloyla karşılaştım ki malum yerde adeta izdiham olacaktı. İnsanlar hamburger menülerinin siparişlerini verebilmek için derin kuyruklar oluşturmuştu.

En çok içimi acıtan bir diğer gözlemim ise 18-22 yaş aralığındaki gençlerin yoğunluğundan ziyade annelerin 6-12 yaş aralığındaki çocuklarını da bu zararlı kültürün bir parçası haline getirdiklerini görmem oldu. Çocuğun elinde oyuncak yanında ise bir çocuk menüsü ve vurdum duymaz anne ve babalar ortaya vahim bir tablo çiziyordu. Yemek yapmaktan üşenen, hazıra alışan bir toplumun nasıl şekillendiğini gördüm. Yaptığım uzun incelemeler sonucunda bireylerin nasıl bağımlı hale geldiklerine bizzat kendim şahit oldum. 

 

Fast Food bir Amerikan kültürüdür. Hazır, kolay, hızlı ve lezzetli ama bir o kadarda dengesiz beslenmeyi tetikleyen gizli bir silah sanki. Yada bir silahtan ötesi toplum şekillendirme aracı. 
Önce yabancı markalarla kahve kültürlerini bizlere empoze ettiler. Bilmem ne diyarında yapılan öz çekimlerin sosyal medyada paylaşımları bunun somut birer kanıtıdır. 

 

BUZ GİBİ TERİMLER

Önce nescafe ile ele başladılar ta ki gırtlağımıza inene kadar. Fast Food ürünleri kapsamında yer alan hamburger ürünlerinin kalorileri gerçekten dudak uçuklatacak cinstedir. Birde bu yabancı kültür öğelerinin yanında en çok kullanılan aperatif yiyecek ise kızartılmış patatestir. Tabi yanına bir de buz gibi kola ne iyi gider değil mi? Bakın şimdiden teslim olmuşuz bile. Buz gibi kola terimi burada da ayrı bir gerçeği gün yüzüne vuruyor. Hamburger, patates cipsi ve yanında kola ne kadar sağlıklı değil mi? Ayı yağın içerisinde kızartılmış GDO’lu patateslerin gene GDO’lu trans yağlarda kızartılıp servis edilmesi bile akıllara zarar bir durum. 
 

Ama korkmayın işletme sahipleri helal belgesi almıştır. 
Ne de olsa helal olan ürünlerin hepsi sağlıklı. Toplumu yeni dünya düzenine göre şekillendiriyorlar hem de çok masum bir şekilde. Unutmayın bir toplumu savaş ile yok edemedikleri takdirde ya kültürleriyle ya da etnik yapılarıyla ayrıştırırlar. 
Etnik de başarılı olamadılar şanslarını kültür de devam ettiriyorlar. 
Üzülerek belirtmekteyim ki başta gıda olmak üzere giyimde, teknolojide her alanda yozlaşıyoruz çünkü kontrolleri bizde değil. Biz üretmedik çünkü onlar üretti biz tükettik. Eğer haksız olduğumu düşünüyorsanız AVM’lerde yer alan masum hamburgerleri ziyaret edebilirsiniz. 

Benim size tavsiyem Anadolu’nun mis gibi yemekleri dururken Amerikan ya da İngiliz kültürü dilim varmıyor ama paçavraları tercihim değildir.  Bana göre hiçbir şey kuru fasulye pilavın yanında buz gibi giden ayranın ve yanında aperatif olarak tüketilen turşunun yerini tutamaz. Buda benim tercihim. Benim mis gibi menemenim dururken batılı sözde medeniyetlerin toplumu şekillendirme propagandasına dahil olmam. Olamam. Olmayacağım da...