Merhaba değerli ‘agazete’ okurları, Bu hafta çok sık karşılaşılan ve ihtiyaç duyulan davalardan; ‘tasarrufun iptali davası’ hakkında kısa bilgiler vereceğiz.
Tasarrufun iptali davası genel anlamıyla; borçlu bir şahsın, sırf alacaklılarını zarara sokmak kastıyla yapmış olduğu taşınır ve taşınmaz veya buna benzer değerlerinin satışını ya da bunlar üzerindeki tasarruflarının; alacaklı tarafından iptali istemiyle açılan davadır.
Bu dava alacaklı tarafından; borçlu ve malı devralan üçüncü şahsa karşı açılabilecek olup, sadece geriye dönük 5 yıllık tasarrufların iptali için açılabilir. Yani borçlunun 5 yıldan önceki malvarlığı değerleri üzerindeki tasarruflarının iptalini istemek mümkün olmayacaktır.
Bu davanın amacı, borçluların henüz hakkında bir icra takibi başlatılmadan önce alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile, kötü niyetle yapmış oldukları hukuki işlemleri, davacı alacaklı bakımından hükümsüz sayarak, borçlunun malvarlığından çıkardığı dava konusu mal üzerinde, alacaklının icra yolu ile alacağını elde etmesini sağlamaktır.
Şurası önemlidir ki, bu davanın açılabilmesi için, alacaklının, icra takibi ile birlikte, borçlunun hacze kabil hiçbir malvarlığını bulamamış olması, icra dosyasının tahsil imkanının olmaması gerekir. Bu durumda borçlu acze düşmüş olur ve davaya başlanırken geçici veya kati aciz vesikası mahkemeye sunulmalıdır. Borçlunun haczi kabil malı olmadığını gösteren haciz tutanağı da aciz vesikası yerine geçer.
Borçlu hakkında başlatılmış olan icra takibinin kesinleşmiş olması gerekir; hakkında icra takibi başlatılan kişi icra takibine itiraz ederse veya usulüne uygun kendisine tebligat yapılmamışsa icra takibinin kesinleşmesinden bahsedilemeyeceğinden söz konusu icra takibi üzerinden de borçlu hakkında tasarrufun iptali davası açılması mümkün değildir.
Ayrıca davanın açılması için önemli bir diğer husus da şudur; davayı açan alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisi doğduktan sonra yapılan tasarrufların iptali istenir. Yani daha henüz davayı açacak alacaklı borçlunun borç ilişkisi ortaya çıkmadan önce yapılan satışların iptali istenemez.
İİK 280. maddesince, borçlu tarafından alacaklıya zarar verme kastıyla yapılan tasarruflara karşı dava açma hak düşürücü süresi; tasarruf işlemin alacaklı tarafından bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde bu tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine iptal davası açılabilir.
Haftaya yeni bir konuda görüşmek üzere adalet ve huzur dolu günler dilerim…
Bilgi ve görüşleriniz için [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz