İnsan, toplum içerisinde yaşayan bir varlıktır. Toplu halde yaşayan insanlar arasında huzur ve mutluluğun sağlanabilmesi için bireylerin hak ve yükümlülüklerini bilmeleri, gereğini yerine getirmeleri gerekir.

Toplumun huzur ve mutluluğunu tehdit eden unsurların başında terör ve anarşi gelmektedir. Terör; etrafa korku salmak, yıldırmak, sindirmek, öldürmek, yaralamak, tahrip etmek suretiyle insanları mal, can, namus gibi maddi ve manevi değerlerinin tehlike içinde olduğuna inandırmak, güvenliği ortadan kaldırmaktır.

Dünyayı sarsan savaşlar, anarşi ve terör eylemleri, şiddet içerikli etkinlikler, ölen masum insanlar, sönen binlerce ocak, kimsesiz ve çaresiz nice çocuklar teröre kurban giden kadınlar ve yaşlılar maddi ve manevi zararlar, kaybedilen zamanlar, dini ve tarihi miraslarımız.

Din, insanın hem dünyada hem de ahiret hayatında kurtuluşa ermesini, kendisi ile, Yaratanla ve çevreyle barış içerisinde yaşanmasını, kalıcı huzur ve mutluğu elde etmesini hedeflemektedir.

Bunu gerçekleştirmek için, insanı sadece inanç ve ibadet esaslarına yönlendirmekle yetinmeyip, adalet, doğruluk, dürüstlük, saygı, yardımlaşma, her türlü kötülükten uzak durma, kendisi için istediğini kardeşi için de isteme ve onu sevme gibi temel erdemleri insan hayatında hakim kılmaya çalışmaktadır.

Bütün ilahi dinler insanları barış, güven ve kardeşlik içinde yaşamaya, hak ve hukuka saygılı olmaya davet etmiştir. Kişinin ve toplumun huzurunu hedef edinen ve yüce Allah’ın insanlığa, son bir kurtuluş reçetesi olarak sunduğu İslam Dini, barış, kardeşlik ve huzur dinidir. Hiçbir şekilde anarşi ve teröre onay vermemektedir. Birlik beraberlik ve barış içerisinde yaşamayı emretmektedir.

Peygamberimizin hadisi şeriflerinden birkaç örnek vermek istiyorum. “Müslüman, insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.” (Tirmizi, İman: 12 ) “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, ihanet etmez, yalan söylemez ve onu sıkıntıda bırakmaz. Her Müslümana diğer Müslümanın kanı, canı, namusu ve malı haramdır. Takva işte buradadır yani (Kalpdedir). Bir kimsenin Müslüman kardeşini hor görmesi kendisine yapacağı kötülük olarak yeter.” (-Buhari Mezalim: 3 )

“Hepiniz birden Allah’ın ipine (Kur’an’a) sarılın, parçalanıp bölünmeyin.” (Ali İmran: 103 ) “Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası içinde kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”(Nisa:93)

Barış ve sevginin olmadığı yerde huzur, bolluk ve bereketten söz edilemez. Hz. Adem’den beri gönderilen tüm peygamberler barışı tavsiye etmiş, tüm ilahi dinler , barışı emretmiştir.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi anarşi ve terör belasından korumamız ve iyi eğitmemiz bizim en önemli görevlerimizdendir. Bu hususta herkese sorumluluk düşmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de insanlığa barışı tavsiye eden bir çok ayet bulunmaktadır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmuştur. “Ey iman edenler! Hep birden barışa girin sakın şeytanın peşinden gitmeyin çünkü o apaçık düşmanınızdır.” ( Bakara 208)

İlerlemenin ve mutluluğun yolu; terör ve tefrikadan, bölücülükten değil, birlik, beraberlik ve sevgiden geçer.

Allah (C.C.) bizleri terör ve her türlü tefrikadan uzak kalanlardan eylesin. Birlik, dirlik ve düzenimizi bozdurmasın. Terörizm, içinde bulunduğumuz bereketli toprakların sömürmenin, sınırları değiştirmenin, insanları birbirine düşürmenin, huzuru biçmenin bahanesi olarak kullanılmaktadır.

Küresel güçler tarafından önce şiddet çıkartılıp, sonra da şiddetle mücadele ediyor görüntüsü altında olmadık oyunlar tertip edilmektedir. Aziz Türk Milleti bu oyunlara gelmeyecek ve en kısa zamanda bertaraf edecektir.

Kin, nefret ve öfke salgınına kapılıp bu cennet vatana kabus üstüne kabus yaşatanların, tuzak kurup arkasına yaslanarak birbirimize girmemizi seyre dalanların değirmenine su taşımaktan kaçınmalıyız. Uyanık olmalı, diri durmalıyız. Milli birlik ve kardeşliğimiz üzerinde oynanan acımasız kumarı görmeli, aklımızı başımıza almalıyız. Allah bu aziz Millete bir daha 15 Temmuzu yaşatmasın. Aziz Şehitlerimizi bir kez daha minnet ve şükranla yad ediyorum. Bizdenmiş gibi görünüp, asla bizden olmayan FETÖ ve onun gibilere karşı uyanık olmayı bize göstersin. Böyle münafıklara Rabbim fırsat vermesin.

NOT: Açıklanan yeni kabinede Başbakan Yardımcılığı görevini üslenen, çeşitli etkinliklerde birlikte çalıştığım Bursa Milletvekili ve Başbakan Yardımcısı Sayın Hakan ÇAVUŞOĞLU bey’e başarılar diliyorum. Allah mahcup etmesin.