Geçtiğimiz temmuz ayında Gana'da tespit edilen ve daha sonra salgın olarak kaydedilen Ebola benzeri bir hastalık olan Marburg virüsü Tanzanya’ya sıçradı. Tanzanya Sağlık Bakanlığı, ülkenin kuzeybatısındaki Kagera bölgesinde 5 kişinin Marburg virüsü nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. Tanzanya Sağlık Bakanı Ummy Mwalimu, salgının kontrol altına alındığını ifade ederek, daha fazla yayılmadığını dile getirdi. Mwalimu, 3 kişinin tedavisinin hastanede sürdüğünü aktararak, bu kişilerle temas eden 161 kişinin de izlendiğini söyledi.
Yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrısı gibi belirtileri olan Marburg virüsü, kanama ve organ yetmezliğine neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü, salgın ile mücadelede Tanzanya’nın çabalarını olumlu karşılarken, Marburg virüsü tedavisi için şu ana kadar onaylanan bir aşı ya da bir ilaç bulunmuyor.

İlk kez 1967 yılında görülmüştü
İlk olarak 1967 yılında Almanya’nın Marburg kentinde tespit edilen virüs, Almanya ve Sırbistan’da 31 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. O günden bu yana Gine, Uganda, Angola, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kenya ve Güney Afrika’da görüldü. 2021 yılında Gine sağlık yetkilileri, Batı Afrika’daki ilk vakanın ülkede görüldüğünü duyurmuştu. Angola’da ise 2005 yılında 300’den fazla kişi hayatını kaybetmişti.

Ekvator Ginesi’nde 9 can kaybı
Ekvator Ginesi’nde ilk vaka geçtiğimiz hafta tespit edilirken, ülkede 9 kişi Marburg virüsü nedeniyle hayatını kaybetmişti. Gana’da ise geçtiğimiz haziran ayında 2 kişinin virüs sonucu öldüğü kaydedilmişti. Ülkede 2 ay sonra ise salgının sona erdiği açıklanmıştı.satır arası

Marburg Virüsü Nedir?

İnsanlık, iki yılı aşkın süredir Covid 19 pandemisi ile mücadele etmekte iken 2022 yılının haziran ayında Gana’da iki erkek hastada Marburg virüsü görülmesi, başta Orta Afrika ülkelerinin sağlık yetkilileri olmak üzere tüm ülkelerin yetkililerinin virüsler karşısında tedbirli olması gerektiğini göstermektedir. Marburg humması, Filovirüs ailesine ait bir virüs çeşididir. Bu özelliği ile aynı ailenin üyesi olan Ebola virüsü ile benzerlik gösterir. Marburg virüsü de Ebola gibi insanlarda ve şempanze gibi primatlarda kanamalı ateş hastalığına sebep olan bir virüstür. Marburg humması ilk kez 1967 yılında Yugoslavya, Almanya ve Marburg’da tanımlanan ve virüsle enfekte olan kişilerin çoğunluğunun Afrika yeşil maymunları ya da yarasalarla yakın temasta oldukları bilinen bir virüstür.

Virüsler, canlılarda hastalık yapan küçük enfeksiyon ajanlarıdır. Bir hücre yapısı göstermedikleri için oldukça ilkel yapıdadır. Virüslerin sınıflandırılmasında içerdikleri nükleik asit önemli bir yer tutar. Virüsler kromozom yapılarına göre DNA ya da RNA virüsleri olarak sınıflandırılırlar. Marburg virüsü ya da Marburg humması yapısı itibarıyla bir RNA virüsüdür. Viroloji üzerine yapılan çalışmalar, Marburg, Ebola ya da Coronavirüs gibi RNA virüslerinin yapısının DNA virüslerinden daha karmaşık olduğunu, çok daha hızlı bulaşabildiğini ve daha fazla mutasyon geçirebildiği için tedavisinin daha zor olduğunu göstermektedir. Marburg virüsünün ilk bulaştığı hastanın virüs ile nasıl temas ettiği günümüzde hala net değildir. Ancak 2008 yılında Uganda seyahati sırasında yarasa dışkısı ile temas eden ve sonrasında Marburg humması tanısı alan iki hasta; virüsün ana bulaş kaynağının yarasaların bulunduğu ortamlar olduğunu göstermektedir. Virüsün insanlar arasında yayılma yolunun ise virüs ile enfekte olan bir hasta ile doğrudan temas edilmesi olduğu düşünülmektedir. Bu, temas, hastadan etrafa saçılan damlacıkların solunması yoluyla, kan ve vücut sıvılarına temasla ya da hastanın vücut sıvıları ile kirlenmiş olan malzemelere dokunma yoluyla bulaşabilir.

Marburg Virüsünden Korunma Korunma Yolları Nelerdir? 

Peki Marburg virüsünden korunma yolları nelerdir?

Öncelikle Marburg hummasının tanımlandığı Uganda, Orta Afrika gibi bölgelere seyahat edenlerin Marburg virüsüne karşı risk altında olduğunu bilmesi gerekir. Hastalığın aşısı olmadığından hastalıktan korunmanın en etkili yolu şu an için Orta Afrika'da yaşayan hasta hayvan, insan ve Afrika meyve yarasalarından uzak durmaktır. Bunların yanı sıra hastalıktan korunmak için eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalı ve mümkünse alkol içeren dezenfektanlar ile düzenli olarak dezenfekte edilmelidir. Dünya Sağlık Örgütü bu bölgelerde yaşayan ve hastalarla yakın temas içerisinde olan sağlık çalışanlarını da dikkatli olmaları gerektiği hakkında uyarmaktadır. Bu kişiler, hastalarla temasta eldiven, gözlük, maske gibi koruyucu ekipmanlar kullanmalı ve her hastadan sonra ekipmanlarını değiştirmelidir. Buna ek olarak sağlık çalışanlarının ellerini sık sık yıkamaları ve mümkün olduğunca hastalarla yakın temas içerisinde olmaktan kaçınmaları önerilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Marburg humması ile enfekte olarak hayatını kaybedenlerin yaklaşık olarak %10’u sağlık çalışanlarından oluşmaktadır.

DSÖ'den uyarı: 'Felaket boyutlarına ulaştı' DSÖ'den uyarı: 'Felaket boyutlarına ulaştı'


Marburg Humması Belirtileri Nelerdir

Marburg ile enfekte olan bir hasta ya da kontamine bir yüzeyle temastan sonra hastalığa ait ilk belirtiler ortalama 5-10 gün içerisinde ortaya çıkar. Kişinin bağışıklık sisteminin verdiği yanıta göre virüsün kuluçka süresinin 5 günden daha kısa 10 günden daha uzun olduğunun görüldüğü vakalar da vardır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre virüsün inkübasyon süresi 2-21 gün arasında değişiklik gösterir. Hastalığın belirtileri genellikle temastan sonraki 7.günde ciddi seviyeye ulaşır. Marburg virüsü ya da Marburg humması belirtileri kanamalı ateş hastalıklarından birisi olan Ebola virüsü ile benzerlik gösterir. Bu belirtilerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Marburg virüsü belirtileri hastalığın kuluçka süresinden sonra aniden ortaya çıkar. Ani başlayan ve düşürülemeyen inatçı yüksek ateş, hastalığın ilk belirtilerinden bir tanesidir.
  • Özellikle geceleri artan titreme nöbetleri hastalığın belirtilerinden bir diğeridir.
  • Marburg virüsü ile enfekte hastaların çoğunda baş ağrısı görülür.
  • Bunlara ek olarak sırt ağrısı, kas ve eklem ağrıları da hastalığın belirtilerindendir.
  • Bazı hastalarda Marburg humması gastrointestinal sistemde tutulum yapabilir ve bu hastalarda karın ağrısı, ishal ve mide bulantısı gibi semptomlar görülebilir.
  • Hastalarda Marburg humması boyunca yoğun halsizlik ve yorgunluk görülebilir.
  • Hastaların göğüs, sırt ve karın bölgesinde ortaya çıkan cilt döküntüleri de hastalığın belirtilerindendir.
  • Hastalık kanamalı ateş hastalığı olarak tanımlanan hastalık grubu içerisindedir. Virüs ile enfekte kişilerde, damarlarda ani gelişen kanamalar olabilir. Hastalığın ilerlemesi halinde bu kanamalar vücudun tümüne yayılabilir.
  • Marburg humması bazı hastalarda merkezi sinir sisteminde tutulum yapabilir. Bu hastalarda gerginlik, sinirlilik, unutkanlık gibi semptomlar görülebilir.
  • Enfekte hastalarda belirtiler giderek şiddetlenebilir, pankreas, karaciğer ve böbrek sorunlarına bağlı çoklu organ yetmezliği görülebilir.
  • Hastalığın ilerlemesi halinde hastalarda şok gelişebilir ve hasta hayatını kaybedebilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre ağır vakalarda ölüm, genellikle semptomların başlangıcından sonraki 8. ve 9. günde ağır kan kaybına bağlı olarak gerçekleşir.
  • Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı yetkilileri Orta Afrika ve Uganda gibi bölgelere ziyaret eden ve dönüşte bu belirtilerden herhangi bir tanesini gösteren kişilerin kendilerini Marburg Hummasına karşı diğer insanlardan izole etmesini ve en kısa sürede bir doktora danışmasını önerir.

Marburg Humması Tedavisi

Marburg virüsünün semptomları başka enfeksiyon hastalıkları ile benzerlik gösterdiğinden tek bir belirti ile hastalığın tanısının konulması zor olabilir. Özellikle Orta Afrika’da yaşayan ya da bu bölgelere herhangi bir sebeple ziyarette bulunan insanlarda bu belirtilerin olması halinde hastanın Marburg humması ile enfekte olmuş olabileceği ihtimali düşünülerek laboratuvar ortamında Marburg virüsünün tanısına yönelik uygun testler yapılmalıdır. Peki Marburg virüsü tedavisi var mıdır? Marburg virüsü bir çeşit RNA virüsü olduğu ve yapısı diğer virüslere kıyasla daha karmaşık olduğu için Marburg virüsüne yönelik spesifik bir tedavi günümüzde mevcut değildir. Günümüzde bilim insanları Marburg hummasına karşı aşı ve ilaç geliştirmek için yoğun çaba sarf etmektedirler. Marburg humması tanısı alan hastalarda semptomların hafifletilmesine yönelik bir tedavi protokolü izlenir. Hayatını kaybeden hastaların büyük çoğunluğunda aşırı kan kaybı ve çoklu organ yetmezliği ölüm sebebi olarak gösterilebilir. Bu nedenle kanaması olan hastalara kan takviyesi ile hastanın şikayetleri hafifletilebilir. Hastaların büyük çoğunluğunda yüksek ateşe ve ağrıya bağlı olarak uykusuzluk sorunu görülebilir. Bu nedenle hastalara ağrı kesici ve ateş düşürücü özelliği olan ilaçlar verilmesi hastanın rahatlamasına yardımcı olabilir. İshal, kusma ve kan kaybı hastaların vücudundaki sıvı elektrolit dengesinin bozulmasına neden olacağından hastaya düzenli olarak sıvı takviyesi yapılması da önemlidir.